Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bunlar hep bilgi
Katedral sözcüğünün geldiği katedra...yani piskoposun ayin sırasında oturduğu özel koltuk...Katedra sözcüğünün, aynı zamanda üniversitedeki profesörlük kürsüsü anlamına gelmesi bizi şaşırtmamalı. Eğitim sivilleşmeden önce ilkin dinsel yapılanmanın bir parçası olarak gelişti. Kolej(collegio), manastır içindeki okullardan biriydi, seminer(seminario) de öyle ve örneğin dekan(Yunanca "yardım eden"anlamında diakonoi'den) piskoposa pratik işlerde yardım eden kişiydi.
..İskenderiye Kütüphanesi dünyada rakipsiz kalsın diye Mısırlılar Bergama Krallığı'na papirüs ihracatını durdurunca, Bergamalılar da, devrin ikinci en büyük kütüphanesine sahip bir halk olarak dehalarını kullanmış ve keçi derisinden kendi krallıklarının adıyla anılacak parşömeni icat etmişlerdi.
Reklam
Zaragozalı ünlü filozof İbni Bacce tıpkı İbni Sina gibi boşuna akl-ül faal dememişti, yani sezginin emrinde olan akıl...
Bugün İspanyolcada, "Bakalım her şey yolunda mı?" karşılığı "A ver si hay moros en la costa? gibi deyimler (deyimin bire bir çevirisi, "Bakalım sahilde Araplar var mı?"), sözcüklerin taşıdıkları anlam ne kadar değişirse değişsin geçmişi hala gündelik yaşama taşımaya devam ediyor.
Granada'nın El Caiceria'sı (El kayseriya okunur)...duyduğumuz "kayseriya" sözcüğünün kulağımıza tanıdık gelmesine şaşırabiliriz, sonuçta Anadolu'nun Kayseri'si nere, burası nere değil mi? Ama öyleymiş, yani her iki isim de kaynağını aslı "kayser" olan Sezar'dan almış. Roma döneminde...merkezlerin "kayser"e ait oluşunu vurgulamak üzere caesarea deniliyordu. Araplar az bir değişiklikle aynı adı kullandılar ve onlardan miras bir Anadolu'da, bir de Endülüs'ün Granada'sında "kayseriya"lar kaldı günümüze.
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.