İşte dini tanımayan felsefe, bir zakkum ağacı suretini alıp etrafına şirk ve dalâlet karanlığını dağıtır.
Hatta o ağaç, fikir ve mantık dalında, âlemin ezelî ve ebedî olduğunu öne sürüp ahireti inkâr edenleri,
maddecileri, tabiatçıları meyve vermiş, bu fikirleri beşerin aklına sokmuştur.
Eğer benlik, yaratılış hikmetini unutup fıtrî vazifesini terk ederek kendine mânâ-yı ismiyle baksa, yani Sahibini, Yaratıcısını değil sadece kendi mânâsını bildirse, kendi kendine mâlik olduğuna inansa, o
vakit emanete ihanet eder,
bütün varlıklar gibi her bir zerre de hareketine başlarken “Bismillah” der. Zira o zerre
kuvvetinden fazla, sonsuz yükleri kaldırır; buğday tanesi kadar bir çekirdeğin koca çam ağacı gibi bir
yükü omzuna alması misali...