Hassas bir ruhta doğanın sesi öyle buyurgandır ki anne şefkatinin bu kutsal nesnelerinden akan en ufak gözyaşı ona yirmi yıllık hata ve kusurları unutturmak için yeterlidir.
Biçare kimseler kendilerine gerçeğin reddettiği bir zevki sağlamak için öylesine hırsla her yola başvurmaya alışmışlardır ki en becerikli şekilde her tür hayaller kurarlar!
Güzelliğin egemenliği, kutsal sevgi hakları abes insani gelenekleri önemsemezler. Doğan güneş ışınlarının toprağı geceleyin kendisini gizleyen örtülerden arındırdığı gibi üstünlükleri ile bu gelenekleri yok ederler.
“Zevceler... zevceler güvenilmez, kıskanç, emreden, fettan ya da
dindardırlar… Kocalar hain, hercai, zalim ya da zorbadırlar. Orada, Madame,
dünyadaki herkesin özetine sahipsiniz. Bir kusursuzluk örneği bulmayı
beklemeyin.”
“Yine de herkes evlenir.”