Hüsamettin Hocam'ın Türkiye'ye yeni bir alan kazandirdığı biricik kitabı. Kesinlikle Bilim Sosyolojisi alaninda okunması gereken bir kitap. Dilinin sadeligi ve bir bakimdan da herkesi icine ceken bilgiler bu kitabı güzelleştiriyor.
Bilgi sosyolojisi ve akademik camiaya getirilmiş en sağlam eleştirilerden birisidir. Doktora tezi sürecinde 3 kere güncellemesi için onay alamaması da kitabın eleştirilerinin ne kadr haklı olduğunun göstergesidir.
Cemaat olaylarını değişik yollardan eleştirmek yerine inceleme adı altında normalleşme yoluna girilmiş. İnceleme kitaplarından değil.
Daha muhteşem dah farklı bakış açısı ile yazılmış yüzlerce kitap var.
Bilimsel paradigmaya geçişimiz, bilimsel epistemik cemaatinin meşruiyet ve güç kazanmasının temellerini öğrenmek adına okunabilecek bir kitap.
Eser genel anlamda fen bilimlerinden hareketle bir değişimden söz etse de sosyal bilimler açısından ben de hissemi aldım..
Bilim adına düşünen, okuyan, araştıran herkese tavsiye ederim.
Kitap oldukça güzel özellikle hocanın sonuç bölümünde ele aldığı noktalar oldukça çarpıcı ve etkileyici. Klasik ve modern epistemik cemaat ayrımına ilişkin kesinlikle okunması gereken bir eser.
Bilgiyi kişi bazında değil de toplumda konumlandıran yazarımız bilginin sosyolojik olarak incelemesini ele alıyor kitabında. Okumadan önce belli başlı kavramları ve kişileri zihnimizde oturtmak çok önemli. Örneğin pozitivizm ne demektir, Kant kimdir, Alman Filozof Scheler neyi savunur.. gibi soruların düzgün bir zemine oturtulması kitabın vermek istediği mesajı veya savunduğu tezi daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır.
