İstanbul Teknik Üniversitesi'nin 1947-1948 mezunlarını tanıtan "Arı" adlı albümde arkadaşları takma ismiyle "Derya Necmettin"i şöyle tanımladı:
"Sofudur, dindardır, çalışkandır. Hayatının yarısını namaz, yarısını da projeleri işgal eder. Sınıfının yarısını kendisi, yarısını da arkadaşları işgal eder. Proje ve raporları, Saatli Maarif Takvimi nükteleri gibi geniş izahlıdır. Herkesin bir sayfada bitirdiği mevzuyu, o kırk sayfada hülasa eder. Kendisine cıvata nedir, diye sorarsanız izaha, demir filizlerinin naklinden başlar ve o kadar uzun anlatır ki nihayet namaz vakti gelir, gider namazını kılar gelir ve kaldığı yerden anlatmaya devam eder."
Bir kere Kral Faysal 1970'lerin başında ABD'ye karşı çıkacak oldu, Araplara " Batı bizim petrolümüzü sömürüyor, birlikte olalım" çağrısı yaptı. Bu çağrıyı canıyla ödedi,CIA'nın suikastına maruz kaldı. Böylece Suudiler derslerini alıverdi!
Bu arada parti içinde "Yenilikçiler" ile "Gelenekçiler" ayrışması uzun süredir biliniyordu. Ayrışma somut olarak bu dönemde ortaya çıktı. Hem Abdullah Gül hem de Tayyip Erdoğan, Erbakan'ın geri çekilmemesi, askerle mücadele etmesi gerektiğini düşünüyordu. Bunu Erbakan'a da ifade ettiler. Ancak Erbakan, Adnan Menderes'in asılmasını hatırlatarak karşı çıktı. Sabır istedi. Zaman sorunları çözerdi. İlk tepkilerin bu derece aşırı olmasını anlamak gerektiğini ama zamanla bunların törpüleneceğini söylüyordu.
28 Şubat'ın ardından öyle bir süreç başladı ki, adeta Erbakan Türkiye'nin başbakanı değildi. Ordu, Erbakan'ı yok sayıyordu. ...