Tuncer Sümer’in tanıklığında, kendi anlatımıyla; Nurhak!
Kitap 1960’lı yıllarda başlayan dostlukların ve birlikte kurulan hayallerin hikayesini konu alıyor.
Dönemin öğrenci hareketi içinde aktif yer alan Tuncer Sümer, Ankara’da başlayıp Nurhak dağ kadrosuna katılmasına kadar olan süreyi anılarında kaldığı kadarıyla anlatıyor, “İnsanlar ipe giderken nelerin kaybedildiğini kavramak da bir görev” diyerek, yoldaşlarını anmanın mutluluğunu taşıyarak.
Ankara’da öğrenci yurtlarında başlayan hareketin her yönü, cezaevleri, firarlar arasında, sürekli eğitimle ve öğrenmeyle geçen zamanın, dağlara uzanan mücadelenin öyküsünü, cesarete hayranlık, umuda inanmışlığa saygı duyarak ama bir o kadar da hüzünle okuyoruz.
Bir bir kırılan umutları, yarım kalan hayalleri, güzel dostlukları, geride bırakılanları, en önemlisi mücadeleyi okurken bir kez daha anlıyoruz ki; hiçbirinin ölmek gibi bir derdi yok, öldürmek gibi amaçları da…
Daha adil ve yaşanılabilir bir dünya yaratma fikri için çıkılan yolculuğun öyküsünü, ülkemizin yakın tarihine bakmak için okuyun…
Hüseyin İnan’a sordular…
ne zaman yolculuk?
dedi…
erikler çiçek açınca.