Bunda, eğitim sistemi kadar, bu mevzuda uzmanlașanların onu iş ve ilmin kendi çatık kaşlı formu içinde kullanmaları ve bize zevkinin kokusunu olsun duyuramamalarının da tesiri var.
Büyükler sayıları sever. Onlara yeni bir söz ettiğinizde, size hiçbir zaman önemli önemli şeyler sormazlar. Hiçbir zaman:"Sesinin tonu nasıl?" "Hangi oyunları sever? Kelebek biriktiriyor mu?" diye sormazlar. Hep "Kaç yaşında?" "Kaç kardeşi var? Kaç kilo? Babası kaç para kazanıyor?" diye sorarlar. Ancak o zaman tanıdıklarını sanırlar onu. Büyüklere, "pembe tuğladan olan... güzel bir ev gördüm" derseniz, bu evi bir türlü gözlerinde canlandıramazlar. Onlara, "Yüz franlık bir ev gördüm! " demeniz gerekir. O zaman haykırırlar: Ne hoş!