Erkekliğin Türkiye Halleri

Güler Okman Fişek

Newest Erkekliğin Türkiye Halleri Quotes

You can find Newest Erkekliğin Türkiye Halleri quotes, newest Erkekliğin Türkiye Halleri book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Sancar (2009), toplumun çeşitli kesimlerinden erkeklerle yaptığı araştırmasının sonuçlarında, evliliğin bu erkekler tarafından nasıl tanımlandığını, ne ifade ettiğini ve bu erkeklerin evlilikle ilgili beklentilerini sunuyor. Sancar'ın bulgularına göre, erkeklerin sosyo-ekonomik statüleri, yani "sosyal sermaye"leri düştükçe, evliliğin ve bir aileye sahip olmanın erkekler için anlamı ve önemi artıyor.Buna göre, erkeklerin sosyal ve ekonomik imkanları azaldığında, toplum içinde saygın bir yere sahip olmanın ve kendilerini başarılı görmelerinin yegane yolu, aile reisliği konumunu sürdürebilmekten geçiyor.
Sayfa 49 - İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
Sirman (2001) Türkiye'de babalık konumunun ilişkisel olmaktan çok erkeklerin yaşam gelişimleri içerisinde bir erkeklik aşaması olarak algılandığını belirtiyor. Benzer şekilde, Delaney (1991) çocuk sahibi olmanın erkeklerin yaşamında önemli olduğunu, baba olmanın kişinin kendi erkekliğini ve yetişkin oluşunu sosyal dünyaya kanıtlayarak gücünü göstermenin bir yolu olduğunu söylüyor. Bu kavramlarda baba-çocuk ilişkisinden çok babanın kimlik tanımına vurgu yapıldığını gözden kaçırmamalı.
Sayfa 29 - İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları
Reklam
Gavanas (2008), günümüzdeki babaların bir ikilem yaşadığını dile getiriyor. Günümüzde, baba olan erkekler bir yandan evine para getiren, kamusal alanda çalışan, evden görece uzak olan ebeveyn rolüyle karşı karşıya kalı­yor. Diğer yandan, baba-çocuk ilişkisinin önemi gittikçe daha fazla vurgulanıyor, babalardan çocuklarıyla daha fazla vakit geçirmeleri bekleniyor. Bu ikilemin yarattığı yaygın "baba modeli" ise çocuğuyla eğlenerek vakit geçiren babalar oluyor. Böylece, hem yeni söyleme uygun olarak çocuğuyla ilgilenen, hem de evle mesafesini koruyarak erkekliğini muhafaza eden bir baba figürü oluşuyor.
Sayfa 19
Evi geçindiren kişi olmak, yani en çok evin dışında, iş yaşamına dahil olmak, babaların çocuklarının hayatındaki fiziksel mevcudiyetini yapısal olarak iyice kısıtlıyor. Öte yandan, çocukların zihninde otoriter bir konuma sahip olmak, babalar ve çocuklar arasında kurulabilecek duygusal yakınlığı da engelliyor. Bu durumda, anne ve çocuk arasındaki hem duygusal hem fiziksel bağlar gelişirken, baba hep dışarıda kalıyor, yani bir “üçüncü kişi” oluyor.
-Erkekliğe yüklenen misyon farklı. En basitinden; erkek ağlamaz, erkek dirençlidir, erkek metanetlidir ... Bana göre öyle değil. Çok daha duygusal, kadına göre çok daha metanetsiz. -Güçsüzlük mü kabul ediyoruz bunu? Aslında ağlamak güçsüzlük değildir. O an duygusal bir tepkidir. Fakat erkek olarak göstermemeye çalışıyoruz.
"Kadın olarak 100 yıl yaşayacağıma, erkek olarak 1 gün yaşar ölürüm" cümlesini duyduğumda inanamadım. Trabzonspor'un kulüp başkanlığını yapan bir insan TV'ye çıkıp öyle bir laf ettiğinde, insanların isyan etmesi gerektiğini düşünüyorum. Bakıyorsun, biz çay saatinde konuşuyoruz böyle şeyleri, birçoğu doğal karşılıyor. Katılmasalar bile, bunu kötü niyetle söy-lememiştir deniyor. Benim açımdan erkeklik çok normal, fazla bir anlamı yok. İnsan olmanın bir parçası.
Reklam
83 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.