İntiharı Anlamak

Erken Çöken Karanlık

Kay Redfield Jamison

Newest Erken Çöken Karanlık Quotes

You can find Newest Erken Çöken Karanlık quotes, newest Erken Çöken Karanlık book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
İntihar kimileri için ani bir eylemdir. Kimileri içinse birikmiş umutsuzluğa veya berbat koşullara dayanan, uzun süre düşünüldükten sonra varılan bir karardır. Pek çok kimse için de ikisi birden geçerlidir: değişmez ve intihara eğilimli bir umutsuzluk süresi içinde birdenbire girişilen eylem. Ani ölüm aile geçmişlerinin ya da beyin kimyalarının dürtüsel intihara yatkın kıldığı kişileri çoğu zaman kuliste bekler; hayatın sıçratacağı kaçınılmaz kıvılcımlar karşısında korunmasız, kuru, gevrek odun yığınlarına benzerler. Mizaçları değişken ve tez canlıysa, risk alma eğilimleri sayesinde bu kıvılcımları bizzat üretip sıçratırlar: Kavgaları kışkırtır; kargaşalı ve heyecanlı olaylara katlin ve olayı sürdürür; kumar oynar; yüksek gerilimli eylemlerde yer alır; anlaşmazlıkları çözmek için aracılık ederler. Stephen Pyne’nin Word Fire adlı kitabında tarif ettiği gibi “bu bitkilerle kaplanmış, kıtaların en kurak ve sıcak olanında...alışıldığı üzere her yere közleri düşen yanan odun parçalarıyla dolaşan” Avustralya yerlileri gibidirler. Dürtüsel intihara yatkın olan onlar dır: yaradılıştan aksi ve tez canlı olanlar, maninin çarkıfelek istikrarsızlığına tabi olanlar, kişilik bozuklukları ve alkolizmle bağlantılı çalkantılı hayadan yaşayanlar. Ötekiler ancak etraflıca düşünüp taşındıktan ve ıstırap, ruhsal hastalık ve kronik stresle uzun süre yaşadıktan sonra kendini öldürür.
Sayfa 250
Genç bir adamken kendini göğsünden vuran, neyse ki hayatta kalan Josef Conrad şöyle yazmıştı: “Zannedersem intihar çoğu zaman sadece ruhsal yorgunluğun sonucudur -zalim bir gücün eylemi değil, mutlak bir çöküntünün nihai belirtisidir.” Birçok kimse için, biriken umutsuzluk dayanılmaz hale gelir; zihinsel sistemin intihan durduran fren balatalannda sürekli bir aşınma vardır. Ölüm hakkında yazan yazarların sık sık yaptığı gibi intiharı -ekonomik başarısızlık, duygusal hayal kırıklığı ve utanç gibi sorunlara “anlaşılır” bir tepki olarak- tasarlamak caziptir, ne var ki bunların ya da benzer sorunların hayatin bir noktasında herkese isabet ettiği açıktır. Eğer insan, hayal bile edilemeyecek kadar can sıkıcı, paylaşacak hiçbir umudunun, kaybedecek hiçbir sevdiğinin olmadığı bir hayat sürmüyorsa, hayati doğumundan ölümüne dek dünyanın dertlerine teğet bile geçmeden bir fanusun içine hapsolmamışsa, kimileri için ölüm “sebebi” haline gelen aynı keder ve sıkıntıları yaşar.
Sayfa 250
Reklam
Fakat mesele hep bu hüzünlerden kurtulmayı isteyip istemem olmuştur.... Bu dokuz hafta insana derin sulara dalma hissi veriyor.... İnsan pınara yuvarlanıyor ve hiçbir şey onu gerçeğin saldırısından koruyamaz* Virginia Woolf *Virginia Woolf'un (1882-1941) ailesinden pek çok kişi depresif hastalıktan mustaripti; o da yıllarca manik depresyonla mücadele ettikten sonra intihar etti.
Sayfa 201
Usturalar canının yakar; Nehirler rutubetlidir; Asitler iz bırakır; Uyuşturucudan kramp girer. Tabancalar yasal değil; İlmikler çözülebilir; Gazların kokusu değil; Belki de en iyisi yaşamak Parker yazdığını bizzat yaşadı. İlkinde damarlarını usturayla keserek intihara kalkıştı, ikincisinde yüksek dozda Veronal aldı, üçüncüsünde barbiturat içti. Depresyonları çok fazla içmesinin de etkisiyle dehşet vericiydi ama ıstırabını unutmak için, en azından arkadaşlarının arasındayken, ölümcül nüktedanlığını kullanabiliyordu.
Sayfa 164
Fırtınadan önceki bu görünürdeki sakinlik değişik anlamlara gelebilir: İntihara eğilimli hastalar iyileşmenin ortasında gerçek bir dinginlik yaşıyor ancak sonradan birden şiddetli bir depresyona ya dar karma hale geçiyor olabilirler. Öte yandan kendilerini öldürmeye karar verdikten sonra hayata devam etmek zorunda olmanın gerektirdiği kaygı ve ıstıraptan kurtuldukları için sakin olabilirler. İntihar etmelerine olanak verecek koşulları sağlama almak için doktorları ve ailelerini bile bile aldatıyor olabilirler.
Sayfa 144
Oraya buraya atılmış şeyler ve her yere saçılmış yırtık müsvedde parçalarıyla tam bir karışıklık içinde bırakılmış odasının tavanındaki kalorifer borularına kendini astığında yalnızca otuz yaşında olan Rus şair Sergey Yesenin kendini öldürmesinden bir gün önce kanıyla baştan sona bir şiir yazmıştı: Elveda dostum benim, elveda Can dostum seninle dolu göğsüm, Çok önceden belirlenen bu ayrılık Buluşmayı vaadediyor ileride bir gün. Elveda dostum el sıkışmadan, konuşmadan, Üzülme ve kaşlarını eğme mutsuz. Ölmek yeni bir şey değil dünyada, Ama yaşamak da daha yeni değil kuşkusuz.
Sayfa 99
Reklam
328 öğeden 211 ile 220 arasındakiler gösteriliyor.