Erken Çöken Karanlık sözleri ve alıntılarını, Erken Çöken Karanlık kitap alıntılarını, Erken Çöken Karanlık en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Keşke bunu anlatabilseydim, böylece birileri anlayabilirdi. Korkarım bu kelimelerle ifade edebileceğim bir şey değil. Yalnızca bu ağır, kahredici umutsuzluk var-her şeyden korkutan. Hayattan korkutan. İçim uyuşukluk derecesinde boş. Sanki içimde çoktan ölmüş bir şey var. Aylardır bütün benliğim bu boşluğun içine çekiliyor.
Ülke çapında yüzlerce öğrenciyle karşılaşma zevkini ve ayrıcalığını yaşadım. (...) Anne babalarının ve hocalarının bu gençlerin ıstıraplarının boyutu, nasıl derse gelip sınavlara girdikleri ve ödevlerini nasıl yazdıkları hakkında en ufak fikirleri yoktur.
Ölüm hemen ensemizdedir. Boğaz bir ilmekle soluksuz bırakılabilir, su nefes almayı durdurabilir veya sert zemin pervasızca atlayan birinin kafatasını ezebilir, içe çekilen duman solunumu durdurabilir; sebebi ne olursa olsun… Sonuç bellidir.
Lityum rengi. Kelebek biçimleri. Birçok simetri. Şeker renkli saçmalık. Sisin içinde irade dışı tutuluyormuşum gibi hissediyorum, fazla mavi göremiyorum. Hiç çiçek göremiyorum.
"Biz kendi hassasiyetlerimizi anlıyoruz ve başkalarının hassasiyetlerini de kabul ediyoruz, dünyayı sadece ruhsal hastalığı olanlar için değil hepimiz için yaşanabilir kılıyoruz. Kimse yatakta kendi kendine ağlamak zorunda kalmasın."
"Ne zaman dertler üzerime hücum etse, hapishanemin anahtarını ellerimde tuttuğumu düşünürüm ve hiçbir çare kılıcım kadar çabuk sunmaz kendini kalbime."
Yalnızlıktan doğan bir sevinç dalgası
Bulutların içindeki bu kargaşaya doğru sürükler;
Her şeyi ölçtüm, biçtim,
Gelecek yıllar ziyan olacak nefeslerdir,
Ziyan olmuş nefeslerdir geçmiş yıllar
Bu yaşama bu ölüm yakışır.
Hastanın yaşadığı ıstırabın doğasını ve derinliğini kavrayamayan psikiyatristler ilaçların eninde sonunda işe yarayacağı, hastanın ilaçlara cevap vereceği ve kasvetli hastane ortamından uzak durulacağı inan-
cıyla ilaçlara bağlılıklarını inatla sürdürüyorlar!
Haftalar öncesinden hastaneye yatırılmış olmam gerektiğini düşünüyorum.
Hastane benim kurtuluşumdu,
Aslında kapıların kilitli ve telli,koridorların ıssız ve yeşil olduğu,on kat aşağıda ambulansların gece gündüz tiz çığlıklar attığı bu rahatsız yerde sessiz çiftlik evimde bulamadığım huzuru bulmam ve beynimdeki fırtınanın dinmesi bir paradokstur!..