Kitap, Ermeni Tehciri zamanında yaşanmış olan bir hayat hikayesinden esinlenilerek yazılmış. Kurunun yanında yaş da yanar mantığıyla, o dönemde fitne çıkartan ermenileri kontrol altına alabilmek için, suçlu suçsuz tüm ermeniler zorunlu göçe tabi tutulur. Kitapta bir ermeni kızının bu zorunlu göç esnasında yaşadığı sıkıntılar ele alınmaktadır. Kimi zaman roman havasından kaçıp tarihi bir anlatım havası alması verilmek istenen acıyı az çok kırmış olsa da hikayenin ve acıların gerçek oluşu insanı yinede derinden etkilemekte. Kitabı okuduktan sonra tekrardan anlıyoruz ki dünya hayatı gelip geçici bir telaştan başka bir şey değil. Ne dert daimi kalır ne de mutluluk...