Ermeni meselesinde, sadece Ermenilerin anlatılarına dayanılarak hüküm vermemek gerektiğini söylemesi bile kafi bir çaba iken, birçok gazete yazılarını, olayların görgü şahitlerini, Ermeniler tarafından öldürülen Ermenileri anlatan yazar inceleme için Anadolu'ya gelen Avrupa komisyonundakilerin de notlarını derlemiş. Gizli niyetleri ve bunların arkasında kimlerin durduğunu cesurca yazmıştır. "Amerika'nın önce kendi tarihine bakması gerektiğini de her fırsatta hatırlattı (syf 12)". İngilizlerin başta Hindistan olmak üzere sömürge bölgelerinde yaptıklarını vurgulayarak, Türkiye'nin isyancılara karşı, İngiltere ve Amerika ile kıyaslandığında kat kat düşük, askeri müdahalede bulunmasını meşru hakkı olduğunu dile getirmiştir (Sason isyan ve Hamidiye ordusunun müdahalesi). Ayrıca Türk tarihinde hiç bir zaman katliamın ve ötekileştirmenin söz konusu olmadığını S.Ximenez'i referans vererek belirtmiştir: "Şayet Türkler geçmişte fethettikleri topraklardaki insanları kılıçtan geçirmiş olsaydı bile böyle bir katliamın hesabını kimse soramazdı. Karakterleri ve yapılarını aksine Türklerin soykırım eğiliminde olduklarına dair malzeme olarak ne kullanılabilir ki?" (syf 52)
Yazacak şey çok... Bir Erzurumlu olarak Ermenilerin bizde açtığı yarayı kapatacak kelime yok. Sadece Yanık Dere Mahallesinin neden böyle anıldığını öğrenseniz, Doğu'da Ermeninin ne demek olduğu hakkında sizlere bir ipucu verir. O dereden günlerce su yerine kanın aktığını gören gözlerin torunlarının, Ermenilerin sahte hikayelerine karnı tok. Sadece siyasi çıkarı için Ermenilere arka çıkan tüm devletlere, bu ayıpları ömürlerince yeter.
