Ermeni Tehciri

Yusuf Halaçoğlu

Quotes

See All
Osmanlı idaresinde Ermeniler dini vecibelerini tam hürriyet içinde yerine getirirlerken, kendi din adamlarını da yine kendilerinin tayin etmelerine izin verilmiştir. ... Anadolu'nun Türk idaresine girmesinden sonra burada yaşayan Ermeniler, kendi dillerini tam bir serbestlikle korumaya devam ettiler. Osmanlı yönetimi, diğer cemaatlere uyguladığı politikayı bunlara da uygulayarak Ermenice'yi ve Ermeni adlarının kullanılmasını serbest bıraktı.
Sayfa 17 - Babıali Kültür YayıncılığıKitabı okudu
Osmanlı hükümeti seferberlik ilanından itibaren dokuz ay boyunca iyi niyetle ve küçük tedbirlerle işi çözmeye çalışmıştı. Ancak olayların önüne geçemeyince, Ermeniler konusunda köklü tedbirler almak zorunda kaldı. Van isyanının patlak vermesi üzerine bu olayları başlatan ve Ermeniler'i silahlandıran komite yuvalarını dağıtmak için 24 Nisan 1915'te vilayetlere ve mutasarrıflıklarına "acele ve gizli" kaydı ile genelge yolladı. Bu genelgede, Ermeni komite merkezlerinin kapatılması, evrakına el konulması ve komite elebaşılarının tutuklanması bildirildi. 26 Nisan'da da Başkumandanlık tarafından bütün birliklere aynı mealde bir tamim gönderilerek elebaşıların askeri mahkemelere sevki ile suçluların cezalandırılması istendi. Bu emir üzerine İstanbul'da 2345 kişi tevkif edildi. Alman Büyükelçisi Wangenheim bir raporunda tutuklamanın, 24/25 Nisan 1915 gecesi ve ertesi günü akşamı olduğunu, İstanbul'da aralarında doktor, gazeteci, yazar, din adamı ve mebusların da bulunduğu 500 Ermeni'nin, Taşnak İhtilal Örgütü üyesi olmaları sebebiyle gerçekleştiğini ifade etmektedir. Komite ve teşkilatları için bir yıkım olan bu tutuklamadan dolayı Ermeniler, genelgenin çıkarıldığı bu tarihi, her yıl katliam günü olarak kabul ettiler.
Reklam
... devletin çeşitli kademelerinde görev yapan Ermeniler, Osmanlı Devleti’nce kendilerine tanınan hoşgörüye karşılık verdikleri hizmetten dolayı “millet-i sadıka” unvanını kazanmışlardır.
Birinci Dünya Harbi’nin sona ermesinden sonra Osmanlı Hükümeti tehcire tabi tutulan Ermeniler’den isteyenlerin tekrar eski yerlerine dönmeleri için bir kararname çıkardı.
Sayfa 104Kitabı okudu
Türk Istiklal Mücadelesi sırasında özellikle Fransızlar tarafından Antep, Maraş ve Adana'ya önemli miktarda Ermeni'nin iskân edildiği, Mısır'a gitmiş bulunan Musa Dağı Ermenileri'nden toplanan gençlerin, Kıbrıs Monarga Ermeni Lejyonu kampında eğiterek Fransız üniformasıyla Anadolu'ya sevk edildiği bilinmektedir. Nitekim Adana, Antep ve Maraş'ta bulunan altı tabur Fransız askerinden üçünün Ermeniler'den teşekkül ettiği bilinmektedir. Birinci Dünya Savaşı’nda bu kabilden Fransız ordusunda savaşan ve ölen Ermeniler'e ait listeler hazırlanmıştır. Bu listelerde Ermeniler'in doğum yerleri de verilmektedir ki, hemen hepsi Osmanlı Ermenileri'dir. Buna benzer olarak Rus ordusunda da önemli miktarda Ermeni bulunmaktaydı. Nitekim Boghos Nubar Paşa, Fransa Dışişleri Bakanı'na yazdığı bir mektupta, Rus orduları içinde 150 bin Ermeni askerin bulunduğunu, 40 bin askerin ise Erivan'da hazır beklediğini bildirmektedir. Bu konuda daha geniş bilgi ise Cenevre'de Milletler Cemiyeti arşiv kayıtlarında yer almakta olup, burada, Birinci Dünya Savaşı'nda İtilaf Devletleri safinda çarpışırken ölen 200 bin Ermeni'den bahsedilmektedir.
Sayfa 110
Özellikle Sasun ayaklanması, Ermeni kayıplarından ötürü Avrupa basınını ve kamuoyunu Türkler aleyhine harekete geçirdi. Kurulan bir milletlerarası tahkikat komisyonu, 20 temmuz 1895'te yayınladığı raporunda Sasun olaylarında Ermenilerin masum olmadığını açıkladı.
Reklam
İstanbul’da “Otuz bir Mart Vaksa’sının çıkmasının ertesi günü, Adana’da Ermeniler de Müslümanları katletmeye başladılar. Olay her zaman olduğu gibi Avrupa’ya, “Ermeniler öldürülüyor” şeklinde intikal ettirildiğinden, İttihatçılar telaşa düştüler. Bunun üzerine Adana Valiliği’ne gönderilen Cemal Paşa, Avrupa’ya hoş görünmek için Ermeni çerelerine dokunmayarak, kurduğu Divan-ı Harp’te 47 Müslüman ve buna karşılık ancak bir Ermeni’yi idama mahkum ettirdi.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.