Ermiş “Aşk sizi çağırdığı zaman, onu izleyin… Yolları zorlu ve dik olsa da. Kanatları sizi sardığı zaman, ona teslim olun. Tüyleri arasına gizlenmiş kılıç sizi yaralayacak olsa da. Hem aşk sizinle konuştuğu zaman, ona inanın. Bahçeyi tarumar eden kuzey rüzgarı gibi darmadağın etse de düşlerinizi sesiyle. Çünkü aşk taçlandırdığı gibi çarmıha da gerer sizi. Hem besler, büyütür hem de budar sizi.“ (Sayfa 6)
Sevgi sizi çağırdığında onu takip edin.
Yolları oldukça zahmetli ve sarp olsa da .
Kanatlarıyla sizi sardığında ona teslim olun.
Kanatlarının ucuna sakladığı kılıçla size zarar verse de
"Dünyada ki her şeyi benliğine davet eden deniz, beni de çağırıyor ve artık demir alma vakti geldi.
Çünkü geceler ne kadar sıcak olursa olsun, ayrılamamak donmak demektir. Veda etmeliyim, çünkü gidememek, olduğu yerde taş kesilmek ve devinimini yitirmiş bir toprağa çakılıp kalmak demektir."
"Ancak tepeden aşağı inerken anlamlandıramadığı bir hüzün sardı ruhunu: Kederlenmeksizin ve huzur içinde gidebilecek miyim bu şehirden? Yüreğimde tek bir yara izi bile taşımadan..."