Halil Cibranın sevilen eserlerinden Ermiş’in devamı niteliğinde ki Ermişin bahçesi ölümünden sonra ilk kez 1933 de yayımlanmıştır.
Ermiş'in sonunda on iki yılını geçirdiği Orphalese kentinden ayrılarak denize açılan El Mustafa, doğduğu adaya, annesiyle babasının ebedi uykularına daldıkları bahçeye döner. Uzun bir aradan sonra müritleriyle yeniden bir araya gelmiştir. Onlara ayrılıktan, yalnızlıktan, zamandan, insanla insanı, insanla doğayı birleştiren bağlardan söz eder.
Hayata, yaratıcıya (kimi Tanrı der kimi biz gibi rab ya da Allah der) bunlara dair güzel eğitici sözleri en sevilen el Mustafa aracılığıyla bizlere aktarıyor cibran.
Kimi zaman anlamakta zorlandım, kimi zaman çok beğendiğim kısımlar oldu. Naif ve nazik bir anlatım söz konusu. Derin ve kısa cümleler barındırıyor. Doğadan fazlasıyla bahsedilmektedir. Mistik, filozof ve aynı zaman da şair olan Halil Cibran’ın edebiyat dünyasına kattığı bir klasik olma özelliğini taşır.
İncelememi şu özlü söz ile tamamlamak istiyorum:
“Asla ulaşmak istemediğiniz, kalbine hiçbir zaman girmek istemediğiniz değil midir çirkinlik olarak gördüğünüz şey?”
Sevgi ile kalın..