Antik Yunan Aristokrasisinde İdeo-Pedagojik Bir Aygıt

Eşcinsellik

Defne Yılmazcan

Eşcinsellik Gönderileri

Eşcinsellik kitaplarını, Eşcinsellik sözleri ve alıntılarını, Eşcinsellik yazarlarını, Eşcinsellik yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
315 syf.
10/10 puan verdi
Eşcinsellik
Antik yunan aristokrasisinde ideo-pedagojik bir aygıt eşcinsellik. Öncelikle bu çalışmayı çok beğendiğimi peşinen söylemek isterim. Sadece sosyologların değil ilgili olan tüm insanların kavramsal çerçeve veya sınır oluşturmaları için devamında eşcinselliğin tanımı ve yunan Eşcinselliğinin ne olduğu dolayısıyla konuyu daha iyi anlamamız adına
Eşcinsellik
EşcinsellikDefne Yılmazcan · Karahan Kitabevi · 20201 okunma
ANAERKİLLİKTEN UZAKLAŞAN KADIN VE YENİLENEN TANIMI
İlkel toplumda evin yönetimini elinde bulunduran kadın bunu, toplumsal düzenin işleyişi açısından yapmakta ve bu anlamda gerçekte kamusal bir iş görmektedir ancak ataerkil toplum yapısı ile birlikte bu durum sona ermiştir. Erkeğin özel mülkiyetine giren kadın bir zevk ve çocuk üretme aracı derekesine düşürülmüş,aşağılanmıştır.
Reklam
ANAERKİLLİKTEN UZAKLAŞAN KADIN VE DEĞİŞİMİ
Erkeğin konumunun toplumda daha saygın ve üstün bir aşamaya gelmesi hukuk anlayışında da köklü değişiklikleri zorunlu kılmıştır ana erkil toplumdan ata erkil topluma geçiş kadın cinsinin tarihsel yenilgisi; erkek cinsin ise tarihsel yengisidir. …….
Ataerkillik ve tarihe bakış
Aile kurumunun ortaya çıkışı tarihsel anlamda kuşkusuz insanlık toplumu için ileri bir adım tarihsel bir ilerlemedir fakat bu aynı zamanda, kadının, erkeğin mülkiyeti altına girmesi demektir.
Yunan Eşcinselliğinin tanımı
Antik yunan toplumunda eşcinsellik bireysel bir yönelim ve seçim olarak ortaya çıkmamış aksine sınıfsal gerçeklik ve ideolojik bir gereklilik olarak ortaya çıkmıştır.
ANTİK YUNANDA EŞCİNSELLİK
Antik yunan kültüründe erkek bedeni üzerinden ölçüt alınan atletik ve estetik çıplaklığın eşcinsel ilişkileri yaygınlaştırdığı tahmin edilmektedir.
Sayfa 121Kitabı okudu
Reklam
"..Antik Yunan'da kadın hiçbir zaman özgür olmamıştır. Toplumdan soyutlanmış ve evde tutsak bir şekilde yaşamını idame ettiren kadın, Atina'da bir 'ev eşyası' olarak görülmekteydi."
"Fahişelik yapan kadınlarla birlikte olmak, bir Yunan erkeği için, ahlaksal bir düşkünlük değil, övünülecek bir davranıştı. Çünkü bu eylem 'aşağı cins' kabul edilen kadın üzerinde erkeğin bir başka egemenliği ve yengisi olarak görülmekteydi."
"Kadının aile içinde başlayan gizli ve ilkel köleliği; ilk özel mülkiyet biçimi olmasının yanı sıra, ayrıca sınıf savaşımının da ilk görünümüdür."