Eşeğin Fikri - Her Türkün El Kitabı

Ferhan Şensoy

Eşeğin Fikri - Her Türkün El Kitabı Gönderileri

Eşeğin Fikri - Her Türkün El Kitabı kitaplarını, Eşeğin Fikri - Her Türkün El Kitabı sözleri ve alıntılarını, Eşeğin Fikri - Her Türkün El Kitabı yazarlarını, Eşeğin Fikri - Her Türkün El Kitabı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bir delikten çıkıyorsun, bir deliğe giriyorsun. Bundan ibaret hayat! İnsanoğlu bu iki delik arasındaki yaşamında genellikle boş işlerle uğraşıyor.
Aptalların en akıllı tarafı, onlar hiç vakit kaybetmez, başkalarının vakit kaybetmesini sağlar ve bu konuda harıl harıl çalışırlar!
Reklam
Yatıp kalkıp çocuk yapıyoruz, daha sonra bu bir sürü çocuk için, bir sürü okul açılması gerektiği gerçeğiyle karşı karşıya kalıyor, insan denen aptal hayvan.
İstanbul'da gerektiğinden fazla taşıt olduğu kesin! Gerektiğinden fazla insan olduğu tartışılmaz. Gel dikiz ki, trafiği bu hale sokan, arabasız çişe bile gitmeyen tipler! Arabasız gidilebilecek yerler var. Yürüme diye bir spor var! Hayır! O tip, kıçı araba koltuğuna yapışık yaşıyor. Arabasını park edemeyeceği yerlere gitmiyor...
ne iş olsa yaparım ağbi!
Hayatta hiçbir işi olmamak da, tamamen biz türklere özgü renkli türkçe sinemaskop bir konum.
Özelleştirmede en önemli açılımı hükümet konusunda yapabiliriz. Hangi hükümet gelse memnun kalmıyoruz. Beceremiyorlar. Özelleştirelim o zaman. Uluslararası bir ihale açalım: "İhaleyle devletimize hükümet alınacaktır." Taliplisi çok olur. Çok güzel yönetirler.
Reklam
Artık her şeyi özelleştirmek lazım. Bizde camiler çok özel olduğu, isteyen istediği yere bir tahta kumbara koyup oraya cami diktirebildiği, isteyen tarikat istediği camiyi gerek silah deposu, gerek örgüt toplantı salonu, gerek cinayet öncesi buluşma yeri biçiminde çok özel olarak kullanabildiği için, biz o safhayı geçmiş bulunuyoruz.
Savaşlar, kimseye para kazandırmadığı zaman son bulacak.
Tutucu değilim ve fakat değişim, çağın gereği olarak peşinden koşturduğumuz bir serüven oldu artık; sanki her şey değişmek zorundaymış gibi bir telaşın içindeyiz gibime geliyor. Değişime uğramayıp yüzyıllarca duragelen şeylerin de büyük değerler olduğunu unutmamalı, her şey değişmek zorunda değil.
Hâlâ, Anadolu'ya turneye giden tiyatrocuya polis pavyon konsomatrisi muamelesi yapmakta, İstanbul'da oynanan oyunu Anadolu'da sergilemek için nedense polisten izin alınmakta, aklına esen kaymakam tiyatro yasaklamaktadır. Çok gelişme kaydetmiş sayılmayız. Gelişme şu konuda oldu: eskiden izleyici tiyatroda kabak çekirdeği yiyordu, şimdiki izleyicinin kapanma özürlü cep telefonu var. Oyunun ortasında zart diye çalıyor.
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.