Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eşikte Duran İnsan

Rasim Özdenören

Eşikte Duran İnsan Sözleri ve Alıntıları

Eşikte Duran İnsan sözleri ve alıntılarını, Eşikte Duran İnsan kitap alıntılarını, Eşikte Duran İnsan en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Elbette kendini bilen rabbini bilir. Ve dönüşerek rabbini bilen kendini bilmeye başlar.
Edep, yalan karşısında hakikate sözcülük edecek tavra sahip çıkmaktır. Edep, ceberut yalan karşısında, sessiz hakikatin yanını tutmaktır.
Sayfa 108Kitabı okudu
Reklam
Bir baba, oğlunun devam ettiği okulun müdürüne, oğlunun daha kısa zamanda mezun olabilmesi için, derslerin basitleştirilmesinin mümkün olup olmadığını sorunca, müdürden şu cevabı almış: "Şüphesiz ki, mümkündür. Yalnız bu, sizin, oğlunuzu ne olarak yetiştirmek istediğinize bağlı. Şöyle ki, Allah, bir meşe ağacını murat edince ona yüz yıllık mühlet tanır. Ama bir balkabağını murat ettiğinde iki ay kâfi gelir!"
İz YayıncılıkKitabı okudu
– Vallahi ben seni seviyorum, dedim. Bunun üzerine: – Allah için mi seviyorsun? Dedi. – Evet, Allah için seviyorum, dedim.
Sayfa 65 - epubKitabı okudu
Elbette kendini bilen rabbini bilir. Ve dönüşerek rabbini bilen kendini bilmeye başlar.
Sayfa 39 - epubKitabı okudu
ibadet, kişiyi kötülükten sakındırabilmişse hakkı yerine getirilmiş olur.
Sayfa 48 - TASAVVUFÎ YAŞANTIKitabı okudu
Reklam
Bizi kısıtladığını düşündüğümüz duvarlar çok işe yarıyor bu nedenle: kendimizi kısıtlanmış hissetmesek belki düşüncenin sonsuzluğunu da fark etmezdik. İnsan oluşumuzun değerini de bilemezdik, onun değerinin içine gömülü bulunduğumuz bu ölümlü, bu dayanıksız, bu, günün birinde çürüyüp gideceğinden emin olduğumuz topraktan hâsıl edilmiş bedenin içinden fışkırdığını anlayamazdık! İnsanı hayvandan aşağı düşüren şeyin bu bedenin içinde gizli olduğu gibi, onu melekten üste çıkaran meziyetin de bu aynı bedenin içinde gizli bulunduğunu kavramamız mümkün olmazdı: onu mümkün kılan, insanî değerin beden içindeki kısıtlanma hâli değil mi? Öyleyse: "Yaşasın duvarlar!" diye bağırmaktan niçin kaçınalım?
Sayfa 17 - DUVARLAR ÇOK İŞE YARARKitabı okudu
İyi at mı kalmadı, yoksa attan anlayan mı kalmadı?
O halde, bin fersahı aşmak yetisine sahip bir at doyarcasına yemezse, kuvveti yetmez, güzelliği göze görünmez. Hatta böyle bir hayvan, alelâde atlar gibi bile değildir. Böyle olunca, bin fersah koşmasını beklemek doğru mu olur? Ona, usulünce gem vurma, doyacak kadar yem verme, söylediklerine kulak verme; sonra da eline bir kırbaç al hayvanın önüne geç ve ‘Artık iyi at kalmadı' de... Bu olur mu?"
Asr-ı Saadet'te müslümanlar kendilerini dinin öngörülerine doğru değiştirme çabasında bulunurlarken; sonraki dönemlerde, dini içinde yaşadıkları dünyanın şartlarına göre algılama çabasının içine girmiş oldular. Bu, dini, kendi aslî mahiyeti ile anlayabilme işini bazıları için gittikçe zorlaştırıcı bir faktör olmuştur. Günümüzdeyse, dine, herkesin kendi felsefî telakkisi, dünya görüşü, hayat tarzı açısından yaklaşması daha da çoğalmış; böylece din, kendi kendisi olarak değil, fakat daha çok herkesin kendi önüne koyduğu bu adeselerden geçerek algılanılmaya başlanmıştır.
İz YayıncılıkKitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.