Eşikte Duran İnsan

Rasim Özdenören

En Beğenilen Eşikte Duran İnsan Gönderileri

En Beğenilen Eşikte Duran İnsan kitaplarını, en beğenilen Eşikte Duran İnsan sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Eşikte Duran İnsan yazarlarını, en beğenilen Eşikte Duran İnsan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İmdi, insan çevresini kolladığında, onu ayartacak ne kadar fısıltılarla dolu bir hayat ortamında yaşadığını görünce şaşar. Ve korkar. Hiç bir şey insanın üstüne abanıyormuş gibi durmuyor. Her şey, onun için yalnızca bir tekliften, bir hatırlatmadan ibaretmiş gibi görünüyor. Ama besmelenin terk edildiği veya ihmal edildiği her defasında, bu fısıltıların onlarcasına birden maruz kalındığı herkesin gündelik hayatının ta içinde duruyor. Fısıltı ise şöyle seslenip geçiyor: "Ne korkuyorsun canım, düğmesi senin elinde değil mi? Beğenmezsen çevirip geçersin!" Tam da şeytanca bir iğva değil mi? Ya çevirme iradesini gösteremezsen? O zaman da kabahat elbette senin olur. Bundan ona ne, değil mi?
Fetih - işgal
Eğer ulaşılan ülkelerin zenginliklerini talan etmek veya o ülkelerin zenginliklerini zaman içinde sömürmek fetih sayılsaydı, Avrupa'nın bütün emperyalist ülkelerini ve onların komutanlarını fatih diye adlandırmamız gerekecekti. Oysa onlar zaptiye olabilir, sömürgeci olabilir, şâgil olabilir, müstevli olabilir, ama fatih.. asla!
Reklam
"Tasavvuf, kadere sabır, Hakk'ın atâsına rıza ve hakikatleri aramak için dere tepe dolaşmaktır." Ebu Abdillah Bin Hafif
Bir başkası, başka bir hapishanede, eline geçen bir gazete kupüründeki bir satranç enstantanesinden yola çıkarak hayalinde satranç oyunları kurar; çoğu kimsenin satranç tablası üzerinde başaramadığını o, hücresinin duvarlarına bakarak geliştirir: öyle ki, o duvarların arasından tahliye edildiğinde hayatında bir kez olsun gerçek bir satranç oyunu oynamamış olmasına rağmen o oyunun ustalarını mat etmeyi başarır. Elbette bu sonuç bedeli ödenerek elde edilmiştir. O, başta bir hiç gibi duran insan, kimsenin hayal edemeyeceği oyunların üstesinden gelebilmek için günlerini, gecelerini harcar, nice oyunlar kurup bozar ve sonunda her satranç oyuncusuna nasip olmayacak olan o sekiz hamle, dokuz hamle sonrasını hesaplayabilmek maharetine ulaşır.
Birdenbire, sakin sakin geçtiğini sandığımız ömrümüzün, aslında ne kadar dağdağalı olduğu, emek sarf etmeden gerçekleştirdiğimizi sandığımız minicik işlerimizin aslında ne büyük emeklere mal olduğu, bir adım atmanın, bir lokma yutmanın ne büyük gayretler gerektirdiği, ancak o iş artık yapıalamadığı zaman anlaşılıyordu. Bir insanın ne kadar değerli olduğu da, artık onunla temas imkânımızın ortadan kalktığı zaman ortaya çıkıyordu.
Dua, aslında, kişinin olmasını istediği şeye "ol" buyruğunu vermesi olarak tanımlanabilir.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.