Esir Çocuklar Cehennemi

Mehmet Altan

Esir Çocuklar Cehennemi Gönderileri

Esir Çocuklar Cehennemi kitaplarını, Esir Çocuklar Cehennemi sözleri ve alıntılarını, Esir Çocuklar Cehennemi yazarlarını, Esir Çocuklar Cehennemi yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tarih, İttihatçıların devlet sevgisini bahane ederek işledikleri cinayetlerle doludur. Bütün bunların sonunda bir cihan imparatorluğu batmıştır. Nitekim, 23 Ocak 1913'te iktidara el koymak için yapılan Babıali Baskını sırasında Yakup Cemil, Harbiye Nazırı Nazım Paşa'yı vurarak öldürdü.
Sayfa 163 - Birey yayıncılıkKitabı okudu
Modern misiniz yoksa çağdaş mı?
Ancak, ülkenin "laiklik devrimini" yapması, bireylerin "çağdaş değerleri" sahiplenmesi anlamına gelmiyor. Devletin "modern anlamdaki yapılandırıldığını söylemek, toplumdaki insanların"birey" haline gelmesini sağlamıyor. Devlet örgütlenmesi modernleşiyor ama bu çağdaş bireylerin doğmasına, toplumun bu anlamda çağdaşlaşmasına yetmiyor. Hilmi Yavuz bunu şöyle açıklıyor: "Fesin yerini şapka almasının, kafanın içini değiştirmeye yetmemesi bundandır."
Sayfa 131 - Birey yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Osmanlı'dan Cumhuriyete geçildi ama, anlaşılan padişahın mutlak ve keyfi egemenliğini bugünkü devlet yapılanması devraldı. Halk gene tebaa olarak kaldı.
Sayfa 115 - Birey yayıncılıkKitabı okudu
Gerçek bir sol partinin iktidar olmak, kendi projelerini hayata geçirmek için arayıp da bulamadığı tüm şartlar var Türkiye'de... Ama "sol" yok... Murat Belge'nin söylediği gibi, sadece "iki sağ" var. Birincisi Osmanlı sağı, diğeri Kemalist sağ...
Sayfa 89 - Birey yayıncılıkKitabı okudu
En az okuyan ama en çok yazar hapseden bir ülke burası...
Sayfa 71 - Birey yayıncılıkKitabı okudu
Türkiye'nin ilk siyasi suikastlarından biri Ali Şükrü Bey
Ali Şükrü Bey, Trabzon milletvekiliydi. Bahriye Mektebi'ni bitirmişti. Erkanıharp subayıydı. Son Osmanlı Mebusan Meclisine Trabzon'dan seçilmişti. Asker olmasına rağmen İttihat ve Terakki karşıtıydı. Osmanlı Mebusan Meclisi kaptılınca Ankara'ya gitti. Milli Mücadeleye katıldı. Üzerinde ısrarla durduğu konular, Islahat Fermanı'nda yazılanlardan farklı değildi. Kişi tahakkümüne karşıydı. Meclis üstünlüğünü savunuyordu. Misakı Milli'nin delinmesine muhalefet ediyordu. Mustafa Kemal ile sert tartışmalara girdi. Ali Şükrü Bey, muhalefetinin cezasını ağır ödedi. 27 Mart 1923 tarihinde Çankaya Muhafız Alayı Komutanı Topal Osman Ağa tarafından öldürüldü. Sonra Topal Osman da vuruldu. Olay aydınlatılamadı.
Sayfa 67 - Birey yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Yargıtay başkanı Sami Selçuk, adlı yılı açarken yaptığı tarihsel konuşmasında, Türkiye'deki "laiklik" uygulamasına teşhisi şöyle koyuyordu: "Türkiye Cumhuriyeti, egemenliklerini kaynağı açısından laik, devlet örgütlenmesi açısından teokratik, dini yönlendirme açısından laikçi bir devlettir. Türkiye Cumhuriyeti'nde Halifelik kaldırılmıştır. Şer'iye ve Evkaf Vekaleti ise görünüşte kaldırılmış, aslında Diyanet İşleri Başkanlığı adıyla bir bakana bağlanarak devlet örgütü içine alınmıştır. Örgütün dini İslam, mezhebi Sünni'dir. Devlet, bu din ve mezhebin okullarını açmıştır. Örgüt ve okulların finansmanı devlete aittir. Resmi okullarda din dersi zorunludur. ...din ve mezhebin okullarını açan, finansmanını sağlayan bir devletin dini ve mezhebi vardır; bir dini ve mezhebi kayırmıştır. Böyle bir devlet teokratiktir. Dini denetlediği için de, laik değil, laikçidir."
Sayfa 47 - Birey yayıncılıkKitabı okudu
Buranın tarihinde sorunları, özgürlükleri yeryüzü standartlarına getirerek aşmak diye bir şey yok. Burası, sorunları çözmek için özgürlükleri boğmaya alışmış. Zaten onun için soluk alamıyor.
Sayfa 37 - Birey yayıncılıkKitabı okudu
Demokrasi laikliği mümkün kılıyor ama çıplak bir laiklikten yetmiş yıldır demokrasi çıkmıyor...
Sayfa 31 - Birey yayıncılıkKitabı okudu
Sorunları çözmeyince, demokrasiyle ilgilenmeyince, ahlaki bir düşüşten kurtulamayınca ellerinde sömürebilecekleri bir tek "İslam" kalıyor...
Sayfa 29 - Birey yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Peki neden Türkiye "ahlak" üretemiyor? Bu soruya cevap verebilmek için "ahlakı neyin oluşturduğuna" bakmak gerekiyor. Ahlakın birinci temel bacağını ekonomik üretim oluşturuyor. Çünkü üretmeyen insanın"ahlaklı" olması mümkün değil. Üretim insanları ahlaklı olmaya zorlayan bir güvenlik zinciri. Türkiye ise üretmiyor.
Sayfa 9 - Birey yayıncılıkKitabı okudu
Ahlak konusu, Spinoza'dan Kant'a, Nietzsche'den Sartre'a kadar bütün felsefecilerin ilgisini çekmiş. Ama bizim toplumumuzda çok yoğun bir felsefe sefaleti yaşandığı için, biz bu tartışmaların dışında kalmışız.
Sayfa 9 - Birey yayıncılıkKitabı okudu