Esir Şehrin İnsanları

Kemal Tahir
"Esir Şehir Üçlemesi" edebiyatımızın güçlü ve klasikleşmiş ismi Kemal Tahir`in başyapıtlarındandır. Her büyük ve klasik yapıt gibi, bir ya da birden çok problematiği mükemmel bir biçimde işleyen bu nehir roman dizisinin ilk kitabı olan "Esir Şehrin İnsanları"nda Kemal Tahir, Mütareke Dönemi Osmanlı aydınının ve İstanbul`unun destansı direnişinin ve mücadelesinin benzersiz bir fotoğrafını çekmektedir. Kurtuluş Savaşı öncesinin anlatıldığı pek çok roman yazılmıştır kuşkusuz, ama hiçbiri bu denli edebi ve ölümsüz olamamıştır. "Türkiye`yi, Türkleri sahiden tanımak isteyen yerli yabancı herkes Kemal Tahir`i okumak, anlamak zorundadır."
463 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1956
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

437 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
İstanbul
9 ay önce
Devlet Ana
Devlet Ana
kitabını okumuştum.
Kemal Tahir
Kemal Tahir
ile ilgili o kitabın incelemesinde uzun uzun bahsetmiştim. İsteyenler okuyabilir. #191317613 linki burada. Orada hayatını yazarımızın öğrenebilirsiniz. Önemli detayları geçtim.
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanları
100 temel eserden biridir. Biliyorsunuz zamanında bu liste siyasi bazı nedenlerden dolayı kaldırıldı. Milli Eğitim
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 201911,7bin okunma
463 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Esir bir şehirde insan olmak!
“İnsan bir kere tek başına kalmaya görsün! Nerde olsa tek başınadır. Meydan savaşında bile…” (s.69).   Bugünden geçmişe doğru baktığımızda Milli Mücadelenin bir “ön cephe”si bir de “arka cephe”sinin olduğunu daha iyi anlıyoruz. “Arka cephe”nin ordunun lojistik ihtiyaçlarını karşılamada, maneviyatını yükseltmede ve verilen mücadelenin haklılığını
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 200511,7bin okunma
463 syf.
10/10 puan verdi
·
190 günde okudu
ESİR ŞEHRİN İNSANLARI - Dikkat spoiler içerebilir!
Esir Şehrin İnsanları Kemal Tahir'in en çok okunan eseridir. Kurtuluş Savaşı öncesi İstanbul hakkında bilgi edinebileceginiz güzel bir yapıttır. Bir üçleme halinde yazdığı serinin ilk kitabıdır. Diğer kitapları Esir şehrin mahpusu ve yol ayrımıdir. Aynı zamanda dizisi de çekilmiştir fakat kitabı görsele uyarlanan her roman gibi vasatın üzerine çıkmamaktadır. Tabiki isteyenler YouTube'dan bakabilir. Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 201911,7bin okunma
448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 günde okudu
Esir Şehrin İnsanları, Esir Şehir serisinin ilk kitabı ve Kemal Tahir'in en sevilen, en bilinen eserlerinden bir tanesi... 2000'lerin başında TRT tarafından yanlış hatırlamıyorsam 6-7 bölümlük bir dizisi de çekilmişti. Bu eser, daha doğrusu bu seri pek çok açıdan önemlidir. Serinin diğer iki kitabını incelerken de kısaca değinmiştim. Bugüne
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 201911,7bin okunma
448 syf.
10/10 puan verdi
Her şeyden önce değerli okur arkadaşım Hakan Bey'e, şahsım adına geçte olsa Kemal Tahir'i tanımama vesile olduğu için sonsuz teşekkürler. Etkinliği geç fark ettiğim için, ismimi yazdırma gereğinde bulunamadım. Her ne kadar katılımcı okurlar arasında ismim olmasa da, bu durum etkinliğe katılmamak adına, benim açımdan bir engel teşkil etmemekte. En
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 201911,7bin okunma
463 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Ölü Adam
Osmanlı İmparatorluğu, 'ya tamam ya devam' diyerek girdiği Cihan Harbi'nden ağır bir hezimetle çıkmış, payitahtı dahil olmak üzere şehirleri İtilaf kuvvetlerince işgal edilmiş ve artık 'hasta adam'lıktan ölü adamlığa gerileyerek fişinin çekilmesini beklemekteydi. Tarih kitaplarımızda 'Almanya yenildiği için biz de yenik sayıldık' doğrultusunda bir
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 200511,7bin okunma
448 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
20 günde okudu
Kemal Tahir'in esir şehir üçlemesinin ilk kitabı olan "esir şehrin insanları"birinci dünya savaşı sonrası kurtuluş savaşı sürecinde, İstanbul'daki halkın kuvaliyi milliye bakış açısını sunduğu bir kitap kısaca diyebiliriz. Bu kitap Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun "sodom ve gomore" kitabını hatırlattı. Kronolojik tarih kitapları gibi olmayıp hem akıcı hemde öğretici bir eser.
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · Ketebe Yayınları · 202211,7bin okunma
463 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 günde okudu
Edebiyatımızın toplumcu gerçekçi yazarlarından olan Kemal Tahir, bu eserinde Kurtuluş Savaşı sırasında cephe dışında devam etmekte olan hayatın yansımalarını bize sunuyor. Roman yazarken asıl gayesinin tarihin unutulup hor görülmesine başkaldırı olduğunu dile getiren Tahir, sade bir dil ve yalın bir anlatımla akışkanlığı zedelemeden kurguyu
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 201911,7bin okunma
463 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
“Esir Şehir” serisinin ilk kitabı olan “Esir Şehrin İnsanları”, Kurtuluş Savaşı’nın başlangıç yıllarına, İstanbul’un işgal altında olduğu ve Anadolu’daki mücadelenin henüz yeni filizlendiği döneme şahitlik ediyor. Mükemmel dili ile edebi değerinin yanısıra dönem tarihine sıradan halkın ağzından şahitliği ile de bence edebiyatımızın en önemli
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 200511,7bin okunma
437 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
52 günde okudu
"İnsanlar acıya sevinçten daha fazla dayanıyorlar." Gelelim kitabımıza; Kamil Bey ve ailesi 1. Dünya Savaşı sırasında, Avrupa'dan İstanbul’a döner. O dönemde Osmanlı Devleti her yerden işgal edilmiştir. Kamil Bey giderek kendini memleket meselelerinin içinde bulur.  Liseden arkadaşı Ahmet Kamil Bey'den hapiste olan arkadaşının gazetesini çıkartması için yardım ister. Nedime Hanım ise gazeteyi çıkaran arkadaşının eşidir ve hamiledir.  Karadayı gazetesi Anadolu ile haberleşme için kullanılmaktadır. Düşman kuvvetlerinin Anadolu’daki askerlere saldırı hazırlığında olduğu bilgisini alan Nedime Hanım bu haberi ulaştırmak için yaptığı planda Kamil Bey'de görev alır. Ancak Kamil Bey yakalanır. Nedime Hanım'ı ispiyonlayan ise Niyazi Abi olduğu ortaya çıkar. Kamil Bey tutuklanır ve sorgulanır.  Arkadaşı Ahmet hapiste kendini asar. Sorgulamada Kamil Bey Nedime Hanım'ı ele vermez ve 7 yıl hapis cezası alır. Kitaptaki en güçlü karakter bana göre Nedime Hanımdı. Hayran oldum. Hem hamile hem ülkenin hali içler acısı, eşi hapiste... Çok yürekli bir kadın olarak vatanın kurtulması için elinden gelenin fazlasını yapmaktadır. İşte Türk kadını; gurur ve onur duydum. Ara ara Kuvayi Milliye'nin kurulması, Mustafa Kemal Paşa'dan bahsedilmesi ise beni ayrıca mutlu etti. Tarihimizi güçlü bir kalemden okumak beni çok etkiledi. Bu kitabın devamı niteliğinde 2 kitap daha var, onları da en kısa sürede okuyacağım. Ben çok beğendim, takdir sizlerin. Keyifli okumalar dilerim.
Esir Şehrin İnsanları
Esir Şehrin İnsanlarıKemal Tahir · İthaki Yayınları · 201911,7bin okunma

Yazar Hakkında

Kemal Tahir
Kemal TahirYazar · 68 kitap
F. M. İkinci
F. M. İkinci
, Körduman, Bedri Eser, Samim Aşkın, Nurettin Demir, Ali Gıcırlı müstear isimleriyle kitapları bulunmaktadır. 13 Mart 1910'da İstanbul'da dünyaya geldi. Gerçek adı İsmail Kemalettin Demir'dir. Babası, II. Abdülhamit'in yaverlerinden Yüzbaşı Tahir Bey; annesi, Osmanlı sarayında Abdülhamit'in kızı Naile Sultan'ın hizmetinde bulunan Nuriye Hanım'dır (Saraydaki adı "Hubser" idi). Ailenin en büyük çocuğu idi. Babasının görevleri nedeniyle ilk öğrenimini imparatorluğun değişik yerlerinde sürdürdü. Ailenin 1923'te İstanbul'a yerleşmesinden sonra eğitimine Galatasaray Lisesi'nde devam etti. Annesinin 1926 yılında veremden ölümü ve babasının ikinci bir evlilik yapması üzerine öğrenimini 10. sınıfta iken bıraktı; önce İstanbul'da avukat kâtipliği, sonra Zonguldak'taki kömür işletmelerinde ambar memurluğu yaptı. Sol düşünceyi benimsemesi 1932'de İstanbul'a döndü, Vakit, Haber, Son Posta gazetelerinde röportaj yazarı, çevirmen, düzeltmen olarak çalıştı. 1933'de Kenan Şahabettin, İdris Ahmet, Ziya İlhan, Yakup Kadri, Nuri Tahir, Ertuğrul Şevket, Fakih Özden ve Arif Nihat Asya gibi yazar ve şairlerle "Geçit" adlı bir edebiyat dergisi çıkardı. Geçit Dergisi kadrosundan Ertuğrul Şevket (Avaroğlu), Babıali'de tanıştığı Kerim Sadi Türkiye Komünist Partisi üyesi olan komşusu "Sarı" Mustafa Börklüce ve onun aracılığı ile tanıştığı şair Nazım Hikmet gibi sosyalist aydınlarla arkadaşlığı sonucu sosyalist fikirleri benimsedi. 1934-1936 arasında Yedigün ve Karikatür dergilerinde sekreterlik yaptı. Varlık ve Ses dergilerinde takma adlarla şiirler yayımladı, Karagöz gazetesinde başyazarlık, Tan'da yazı işleri müdürlüğü yaptı. İlk kitapları İlk kitabı, 1936'da yayımladığı "Namık Kemal için Diyorlar ki" adlı kitapçık oldu. Kitapçık, Namık Kemal hakkında yaptığı yedi soruluk ankete çeşitli şair ve yazarlar tarafından verilen yanıtlardan oluşmaktaydı. Falih Rıfkı Atay, Vâlâ Nureddin, Hüseyin Cahit Yalçın, Peyami Safa, Ercüment Ekrem Talu, Sadettin Nüzhet Ergun, Kerim Sadi Cerrahoğlu, Dr. Fuad Sabit, Nâzım Hikmet, Hüseyin Avni Şanda ve Suat Derviş'in yanıtlarını ve Kemal Tahir'in onlar hakkındaki saptamalarını içeren kitapçık, edebiyat dünyasında geniş yankı buldu. 1937'de ikinci kitabı olan "Bir Çalgıcının Seyahati" adlı romanı yayınlandı. İstanbul'un tanınmış gazeteciler arasına giren Kemal Tahir, 1937'de İzmir'de öğretmenlik yapan Fatma İrfan Akersin ile ilk evliliğini yaptı; bu evlilik Kemal Tahir'in 1938'de hapse girmesi nedeniyle devam etmedi ve 1940 yılında boşanma ile sonlandı. Donanma Davası Kemal Tahir, bahriyede görevli kardeşi Nuri Tahir, Nâzım Hikmet, Hamdi Alev, Emine Alev, Hikmet Kıvılcımlı, Fatma Nudiye Yalçı, Kerim Korcan, Mehmet Ali Kantan, Seyfi Tekbilek ve Hüseyin Durugün'le beraber "askeri isyana tahrik ve teşvik" suçlaması ile 13 Haziran 1938'de tutuklandı. Suçlanmasının nedeni astsubay olan kardeşi Nuri Tahir'e Sabahattin Ali'nin bir kitabını vermek idi. "Donanma Davası" veya "Bahriye Olayı" diye adlandırılan bu dava nedeniyle Donanma Komutanlığı Mahkemesi'nde yargılandı, 15 yıl ağır hapis cezasına çarptırıldı. Cezaevi yılları Çankırı, Çorum, Kırşehir, Malatya cezaevlerinde 12 yıl hapis yattı. Hapishanedeki yıllarını okuyarak ve "sarı defterine" yazarak geçirdi. Takma isimle mizah öyküleri ve polisiye romanlar kaleme alan yazar, 1954 yılına kadar "Kemal Tahir" adını eserlerinde kullanamadı "Göl İnsanları"'na alacağı iki öyküsünü hapisteyken Cemalettin "Mahir" takma adıyla Tan'da yayımladı. Hapishane yıllarında Fatma İrfan Hanım'a yazdığı mektuplar "Kemal Tahir'den Fatma İrfan'a Mektuplar" adıyla; Nazım Hikmet'in kendisine yazdığı mektuplar "Kemal Tahir'e Mapushaneden Mektuplar" adıyla basıldı. Cezaevinden çıktıktan sonraki yaşamı Yazar, 1950'de çıkan aftan yararlanıp serbest kaldı. Cezaevinden çıkar çıkmaz ikinci eşi Semiha Sıdıka Hanım ile evlendi. Çiftin evliliği Kemal Tahir'in 1973'teki vefatına kadar sürdü; çocukları olmadı 1950'li yıllarda Körduman, Bedri Eser, Samim Aşkın,
F. M. İkinci
F. M. İkinci
, Nurettin Demir, Ali Gıcırlı gibi takma isimle kitaplar yayımlamayı sürdüren Kemal Tahir'in Amerikalı yazar Mickey Spillane'den çevirdiği "Mayk Hammer" dizisi büyük ilgi gördü. Orijinal kitapların tamamını çevirdikten sonra "Mayk Hammer'in Yeni Maceraları"'nı yazmaya devam etti; böylece Kemal Tahir'in kaleminden dört yeni Mayk Hammer romanı ortaya çıktı. 6-7 Eylül olayları sırasında bir kez daha tutuklandı, Harbiye Cezaevi'nde 6 ay yattı. 14 ay kadar Aziz Nesin ile birlikte kurdukları Düşün Yayınevi'ni yönetti. Metin Erksan, Halit Refiğ, Atıf Yılmaz ile senaryo çalışmaları yaptı. Kemal Tahir'in ilk önemli eseri olan 4 bölümlük Göl İnsanları uzun öyküsü Tan gazetesinde tefrika olarak yayınlandı, eser 1955'te kitap olarak basıldı. Bu eserde yıllar sonra ilk defa kendi adını kullandı. Romancılık dönemi Göl İnsanları'nı yayımladığı 1955 yılında bir köy romanı olan Sağırdere romanı da yayımlandı. Sağırdere (1955) ve onun devamı olan Körduman'da (1957) Çankırı'nın Yamören köyünden Mustafa'nın serüvenini merkez alarak köylünün sorunlarını, etik değerlerini, köyün ekonomik yapısını, tarih içindeki bağlarından koparmadan sergiledi. Mütareke dönemi İstanbul'unu konu alan Esir Şehrin İnsanları'ndan (1956) sonra yayımlanmış olan Körduman'ı; eşkıyalık olgusuna eğildiği Rahmet Yolları Kesti (1957), Çorum bölgesi insanlarını anlatan roman üçlemesinin ilk iki kitabı Yediçınar Yaylası (1958) ve Köyün Kamburu (1959) izledi (Üçlemenin son kitabı, 1970'de yayınlanan Büyük Mal adlı romandır ). 1960'tan sonra tüm dikkatini Osmanlı tarihi ve toplum yapısına yönelterek, devlet, Doğu-Batı çatışması, Batılılaşma ve mülkiyet gibi sorunları derinden kavramaya uğraştı; araştırmaları sonucu resmi tarih söyleminin karşısında, Osmanlı Devleti'nin kültürel ve siyasi mirasını sahiplenen bir romancı haline geldi. Kemal Tahir'in kendisiyle, Osmanlı Devleti, Cumhuriyet ve Batılılaşma ile hesaplaşmasının sonucu olarak 1965 yılında Yorgun Savaşçı adlı romanı ortaya çıktı. Resmi tarih söylemine aykırı görüşler içeren bu eser, tarihi çarpıtmakla eleştirildi. 1980 yılında romanın TRT tarafından filme çekilmesi ile yeniden gündeme gelen eleştiriler, 1983'te filmin başbakan Bülent Ulusu'nun emri ile yakılmasına yol açtı. 1965 yılının Nisan ayında Cumhuriyet Gazetesi'nde tefrika edilen Bozkırdaki Çekirdek romanı, Kemal Tahir'in çok tartışılan eserlerinden birisi oldu. Bu eserde Köy Enstitülerinin tepeden inmeci bir yaklaşımla kuruluşunu eleştirerek iktidarla ters düştü. 1967'de en önemli eserlerinden birisi olan Devlet Ana yayımlandı. Osmanlı Devleti'nin kuruluşunu ele aldığı bu romanda "kerim devlet" kavramını ortaya attı. Batılılaşmayı eleştirdi. Yerli bir sosyalizm oluşturmaya çalışarak Marksistlerin tepkisini çekti. 1968'de Yorgun Savaşçı ile Yunus Nadi Armağanı'nı, Devlet Ana ile Türk Dil Kurumu Roman Ödülü'nü kazandı. Kemal Tahir, 1968'de aldığı davet üzerine SSCB'ye gitti. 1970'de akciğer ameliyatı geçiren Tahir, 21 Nisan 1973'te geçirdiği bir kalp krizi sonucu İstanbul'da yaşamını yitirdi. Cenazesi, Sahrayıcedit Mezarlığı'na defnedildi. Ölümünden sonra Yazarın "Namuscular", "Karılar Koğuşu", "Esir Şehrin İnsanları", "Dam Ağası", "Bir Mülkiyet Kalesi" romanları ölümünden sonra yayımlandı. Kemal Tahir kitaplarının yayının devam etmesi için ölümünden sonra eşi tarafından "Kemal Tahir Vakfı" kurulmuş; Kadıköy'deki hayatının son yıllarını geçirdiği ev, ziyarete açılmıştır. Yazarın kitapları Halit Refiğ, Metin Erksan, Atıf Yılmaz gibi yönetmenler tarafından sinemaya aktarılmıştır. Düşünceleri Düşüncelerindeki çıkış noktası Marksizm ile Türkiye gerçeği arasındaki bağlantı sorunuydu. Siyasi eylemlere de katılmış bir yazar olarak, Türkiye'de kendi algıladığı siyasal, sosyal, kültürel yapı ile Marksizmin sunduğu çözüm arasında bir çelişki görüyordu. Türk toplum yaşamına uymadığına inandığı batılılaşmaya ilişkin yargısı da Marksizmi yetersiz bulmasına bağlıydı. Çünkü Marksizm, "Türkiye'de 2. Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemlerinin siyasal ve kültürel uygulamalarını bir ticaret burjuvazisi devriminin sonucu" olarak değerlendiriyordu. Kemal Tahir ise böyle bir sınıfın varlığından kuşkuluydu. Böylece hem Marksizmin, hem de batılılaşmanın ürünü olan cumhuriyet dönemi resmi tarih görüşünün aşılması düşüncelerinin temel noktası oldu. Marx ve Engels'in doğu toplumlarıyla ilgili görüşlerini araştırdı. Cumhuriyet dönemi resmi ideolojilerinin dışında kalan Ömer Lütfi Barkan, Mustafa Akdağ, Halil İnalcık, Niyazi Berkes, Şerif Mardin gibi bilim adamlarının eserlerinden vardığı sonuca göre, Osmanlı-Türk toplumu, Marksizmin toplumların sosyo-ekonomik süreçte birbirini izleyen zorunlu aşamalar olarak gördüğü ilkel topluluk / kölecilik / feodalite / kapitalizm sürecinde yer almaz. Kendi kültürel ve sosyal yapısından kaynaklanan çok daha özel bir gelişme süreci, dinamikleri ile yapısal farklılıkları vardır. Bu nedenle batılılaşma, gerekli altyapısı olmayan bir topluma, soyut ve biçimsel bir üstyapı getirme çabasından başka bir şey değildir. Köklü bir ekonomik ve toplumsal devrim yapılmadan başlatılan tepeden inme uygulamalar taklitçiliktir. Bu ana fikir çerçevesinde eserlerinde Osmanlı toplumunun kölecilik ve feodalizmden çok farklı ve insancıl bir temel üzerine kurulduğunu anlatmayı amaçladı. Romanlarında da "Türk insanı ve Türkiye özeli" olgusunu ortaya çıkarmaya çalışmadı. Roman tamamen içinden çıktığı toplumun yapılanmasına bağımlıdır. Romanı diyalektik bir tür olarak anlamak ve insan muhayyilesine katkısını kavramak, romanın dünyayı belirlemek için sarfettiği çabaların biçimsel gerçekçilik tekniklerinin kullanımına bağlı olduğunu da anlamaktır. Don Kişot' un şövalye romanlarının kahramanlarına benzeme teşebbüsünün gülünçlüğü sadece model imkânsızlığı ışığı altında kavranabilir. Tam bu noktada Kemal Tahir'in önemi belirir. Zira Türk romanında bu meselenin taşını kaldıran ilk romancıdır. Romanları, Osmanlı Devleti'nin XIV. yüzyılda kuruluşundan XX. yüzyıla kadar Türk toplumunda bir Osmanlı sürekliliği arayışıdır. Toplumsal gerçekçi çizgide sürdürdüğü yazarlık yaşamında eserlerinde yalın bir dil kullandı. Bilhassa Orta Anadolu Türkçesini dilinin odak noktasına koydu. Diyaloglarla zenginleştirdi, karizmatik karakterler yarattı. Roman Esir Şehrin İnsanları (1956) -1 Esir Şehrin Mahpusu (1962) -2 Yol Ayrımı (1971)-3 Yediçınar Yaylası (1958) -1 Köyün kamburu (1959) -2 Büyük Mal (1970) -3 Hür Şehrin İnsanları (1974) Sağırdere (1955) - 1 Körduman (1957) -2 Rahmet Yolları Kesti (1957) Kelleci Memet (1962) Yorgun Savaşçı (1965) Bozkırdaki Çekirdek (1967) Devlet Ana (1967) Kurt Kanunu (1969) Namusçular (1974) Karılar Koğuşu (1974) Damağası (1977) Hikaye Göl İnsanları (1955) Senaryo Haremde Dört Kadın (1965, Halit Refiğ ile birlikte) Mektup Kemal Tahir'e Mapusaneden Mektuplar (Nazım Hikmet'le yazışmaları)
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.