Esir Şehrin İnsanları
Kemal TahirEsir Şehrin İnsanları Sözleri ve Alıntıları
Esir Şehrin İnsanları sözleri ve alıntılarını, Esir Şehrin İnsanları kitap alıntılarını, Esir Şehrin İnsanları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"İhanet, bir kolunu cephede bırakmış, bir savaş sakatı kılıpına girmişse, bunun bir tek anlamı olur: İnsanlığımıza vurulan bu canlı hareketi temizlemek için kadın, erkek, çocuk, biz yılmayanlar, daha çok, daha şiddetli, daha geberesiye çalışacağız. Bir uçurumdan gözü kapalı atlar gibi."
Sayfa 230Kitabı okudu
"İçinde intikam hissi saklamak için insanın önce yılmamak gücüne sahip olması lazım. Bazısını şarapnel yıldırmaz da, sefalet yıldırır. 'Ben artık bitmiş bir adamım' der, buna da kendisini bir kere inandırırsa, insanın düşemeyeceği alçaklık çukuru kalmaz."
Sayfa 228Kitabı okudu
Bizim millet acıya alışmış. Biz hepimiz bahtsızlığa o kadar alışmışız ki, sevinç anormal geliyor. Bilmez misiniz, bizde yüksek sesle gülmek ayıpların başında sayılır. Hele çocuklar için... Sonra hocalar bize cennetin sevinçleri yerine durmadan cehennemin işkencelerini belki de bu sebeple anlatırlar...
"Serseri torpile çarpan gemide olaydık, karımla kızımı n'apar yapar kurtarır mıydım? Niçin Kamil ailesi kurtulan yüz kişinin arasında bulunsun da, boğulan yüz elli kişiden üçü olmasın?" Bu soruları ne zaman kendi kendine sorsa, ürküp sarsılmakta, pazı güçleri kadar akıllarına da güvenen cesur erkeklerin kesin inancıyla, "Kurtarmanın yolunu bulurdum yüzde yüz" demekteydi.
- Haydi arkadaş ... Sokul!
- Biraz bekleyelim. Kalabalık azalsın...
- Sen ne söylüyorsun? Akşama kadar bekleriz.
- Bu kapıdan geçmek o kadar zor mu?
- Getirilen öte beri aranıyor. Uzun sürer.
- Neyi arıyorlar?
- Esrar, bıçak... Yasak şeyler... İnsanlar gittikçe sersemleşiyor. Mahpushaneye esrarla bıçağı gardiyanlar getirir. "Aman bizden başkası getirmesin" diyerek de, herkesin öteberisini didikler!.. Gel arkamdan...
İstanbul, pencereden göründüğü kadarıyla, ağır yaralar alarak yere serilmiş bir erkek gövdesine benziyor, gezgin satıcıların, akşam alacasının derinliklerinde, yükselip alçalan anlaşılmaz sesleriyle, sanki inliyordu.
Sayfa 42Kitabı okudu