Büyük krallıklar küçükleri yutar ve zenginlikte birbiriyle yarışırken, eski törenler yavaş yavaş anlamlarını yitirmektedir. Her sarayın kendi müstahkem kenti, parası, atölyeleri ve zanaatkârları vardır. Bu rekabet, bölgeler arasında yeni alışverişler yapılmasına, Konfüçyüs'ün temsil ettiği felsefenin ortaya çıkmasına olanak sağlar.