Eski Dostlar

Hıfzı Topuz

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Sabahattin Ali
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Hikmet Bayur, Atatürk'e, "Paşam," der, "hakkınızda ağır bir şiir yazmış olan bir öğretmen vardı ya, aftan yararlanarak tekrar öğretmenliğe atanmak istiyor." "Atanmasında yasal bir sakınca var mı?" "Hayır Paşam." "Öyleyse neden bana soruyorsun?" "İşlediği suç size karşıdır da." "Aşkolsun sana! Beni, kişisel gücenikliğim dolayısıyla yasal gerekliliklerin yerine getirilmesini önleyecek ölçüde egoist mi sandın? O genci ilk açılacak yere hemen atayınız."
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl'ın çok duygulu, ince ve erotik şiirleri de vardı, bazılarını ezbere bilirdik. Hele, 'Bir akşam bir ateş duyup içimde, kadın kadın diye içimi oydum. Başıma bir soğuk yer istedim de, alnımı mermerin üstüne koydum,' diye başlayan bir şiiri vardı ki , o yüzden Necip Fazıl'a o zamanlar, 'Mastürbasyon şairi' diyenler olurdu. Necip Fazıl kumarhanelerden çıkmazdı. Bir kez de oralarda basılmış ve gazetelere konu olmuştu. Necip Fazıl şaşkın bir durumda, 'İnceleme yapmak' için kumarhaneye gittiğini söylemiş ve büyük alay konusu olmuştu. Sonra nasıl oldu da Necip Fazıl büyük İslâm düşünürü oldu, kimse anlayamadı.
Sayfa 163Kitabı okudu
Reklam
Sabahattin Ali
"Kapatıldığım hücrede dökülen sıvaları tutturmak için duvara bir gazete kağıdı yapıştırmışlar. Aşağıdan yukarı, yukarıdan aşağı kırk kez okuyup ezberledim o sayfayı. Başka okunacak bir şey yoktu. Bu, çok dokundu bana."
Sabahattin Ali 1 Kasım 1947'de Merhumpaşa'da şunları yazmıştı:
"Biz demişiz ki; 'Bu memleketin istikbali her şeyin üstündedir. Milletin oluk gibi kan akıtarak kazandığı bu istikbali siyasi oyunlara alet edip elden kaçırmayalım, sömürücü devletlerin elinde oyuncak olmayalım.' "Cevap vermişler: 'Hain, satılmış, bolşevik ajanı!' "Biz demişiz ki: 'Yabancı sermayeye imtiyazlar vermeyelim, memleketin mali ve askeri işlerine yabancılar burunlarını sokmasınlar. Hem soyuluyoruz, hem de bir dünya patırtısı olsa arada biz eziliriz.' "Cevap vermişler: 'Demokrasi düşmanı, Moskova ağzı konuşan kızıl!' "Biz demişiz ki: 'Halkın selâmetini sağlamakla görevlendirilmiş olanların siyaset oyunlarına katılmaya, halka zulüm etmeye onu dövmeye ve halkın sırtına bilmeye, onu tabutluklara kapatmaya hakları yoktur. Bunun önüne geçilebilir.' "Cevap vermişler: 'Bozguncu, devlet düşmanı, anarşist!' "Biz demişiz ki: 'Yıllardan beri arkası gelmeyen dalavereler, arsa oyunları, memleket dışına para kaçırma rezaletleri, esrarı çözülemeyen cinayetler, millet malı soygunculukları alıp yürümüştür. Öte yanda millet karasabanın arkasında donsuz didiniyor. Bu gidişatın sonu hayra çıkmaz.' "Cevap vermişler: 'Fesatçı, tezvirci, komünist!' "Biz bir fikir ortaya atmışız, onlar bize cevap yerine küfür savurmuşlar. Bu türlü mücadelenin zevkli olmadığı meydanda... Lakin yüreğimizi ferahlatan şu ki, halk, o iyiyi kötüden, doğruyu eğriden ayırmakta hiç şaşmayan varlık, hep bizim tarafımızı tutuyor. Var olsun."
40-50 yıl önce Türkiye'nin gündemde olan birçok kişiyi yeni kuşakların hiç tanımadıklarını, adlarını bile duymamış olduklarını görünce şaşırıp kalıyorum. Üniversite düzeyinde eğitim görmüş gençlerle sohbet ederken, Sabahattin Ali'den söz ediyorum, hiç adını duymamışlar. Rıza Tevfik diyorum, Halit Fahri diyorum, Esat Mahmut Karakurt diyorum, "Kim bunlar?" diye soruyorlar. Necip Fazıl Kısakürek'ten, Samet Ağaoğlu'ndan, Vedat Nedim Tör'den yüzde 90'ının haberi yok.
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.