Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eski Dünya Seyahatnamesi

İlber Ortaylı

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Library of Alexandria /İskenderiye Kütüphanesi
“Eski Yunanlıların, yani Atinalıların ve diğerlerinin böyle geniş kütüphaneler kurmadığı biliniyor. Açıktır ki, İskenderiye Kütüphanesi eski çağların en eski kütüphanesiydi ama kütüphaneciliğin başlangıcı değildi. Babilli kralların arşiv kütüphaneleri sadece kendi dillerinde değil, Sümerce metinler de içerir. Bu ayrı dili öğrenmiş ve metinleri
Sayfa 56
Beyaz ülke Lübnan
“İlginç olan, Lübnan’da Türkçenin halen üçüncü bir dil olarak yaşamasının Ermeni cemaati sayesinde olmasıdır.. Benzeşen diller olmalarına rağmen İbranca ve Arapçada renk isimleri farklıdır; tek ortak kelime ‘beyaz’ anlamındaki "leban"dır. ‘Leban’, yani ‘Lübnan’; Her iki camianın beyaz diye nitelediği ülkedir. Ortadoğu'da karlı dağlara sahip tek yer Lübnan'dır.. Yazı da burada gelişmiştir; ‘Biblos’ yazıya kaynak olan bir şehirdir. Adı üzerinde ‘kitap’ kelimesi de oradan geliyor.. Bugünkü Lübnan, tarihteki kıyı halkı olan Fenikelilerin yurdudur. Bugünkü Yunan ve Latin alfabesinin kökeni kolay okunup yazılan Fenike alfabesidir. Onların sayesinde Beyrut, Arap matbaasının kitap ve gazeteciliğinin merkeziydi…”
Sayfa 251
Reklam
Ülkemizin en büyük seyyahından Ön Söz
“Ben bizim neslin içinde erken denebilecek bir yaşta yurtiçinde ve yurtdışında gezmeye başlamış talihli insanlardanım. Bu talihimi büyük ölçüde kendi gayret ve inadıma, ebeveynimin kıt kaynakla da olsa bahşettiği imkanlara borçluyum. Ama bazen onlarla bile seyahatseverliğim konusunda ihtilafa düşmüşümdür. Fizik olarak da dünyaya gözümü seyahatle
Ön Söz’den…
Dil konusunda çok eksiğiz
“Nihayet, atalarımızın Anadolu’ya gelmeden önce kaç asır oturduğu ve hâlâ daha nüfusunun önemli bir kısmını kuzenlerimizin teşkil ettiği, edebiyatımızın ve dilimizin istesek de istemesek de, sevsek de sevmesek de atamayacağımız yüzde 40’ını oluşturan İran’ı ve dilini tanımalıyız.. Arap dünyasını da tanımıyoruz. Daha dün terk ettiğimiz bir sahayı, bir kavmi ve bölgenin dillerini bilmemek, uzmanlara sahip olmamak, olanlar da bu dünyadan gittikçe yerine yenisini yetiştirmemek bizim ayıbımız. Batı dillerinde çifter çifter tercümesi olan Arapça ve Araplar hakkındaki eserlerin çoğunu Türkçeden izlemek mümkün değil. Arapça sadece diyanet işlerinde çalışanlara bırakılmış, bilgisizlikle övünüyoruz.. Türkiye’nin komşuları, dünyanın en ilginç ve renkli halkalarıdır; dinleri ve dilleri birbirinden çok farklıdır. Yanyana yaşayan iki hatta üç halk tamamen ayrı gruptan diller konuşuyor; Irak Arapları, Türkler ve İranlılar gibi…”
Sayfa 17
Göçmen güzelliği
“Evliya Çelebi, "Seyahatname"sinde; Bosna halkının nitelik ve güzelliklerini anlata anlata bitiremez. Bosna'nın doğası kadar insanlarının boyu bosu, yüz güzellikleri de dünyayı gezen seyyahı büyülemiştir…”
Sayfa 94
Mekke’de bir hacı, İslamiyet’in doğduğu muhiti ve coğrafyayı boşuna aramasın, Hz. Muhammed devrinden hiçbir iz kalmadı. En son Hz. Hatice’nin mezarını ortadan kaldırdılar. Sorunca "biz mezara taptırmayız" diyenler Vahhabi inançlarına sığınıyorlar. Ama yıkılan yerin üstüne hemen Batı’nın büyük otelcilerinden gelen sermaye ile büyük oteller dikiliyor. Beytullah gökdelenlerin arasında kalmış…
Reklam
Akdeniz’in en güzel adası Girit
“Girit, Ortodoks bir ada; kilisesi ise Atina’daki patrikhaneye değil, doğrudan İstanbul’daki patrikhaneye bağlı. Aynı keyfiyet Aynaroz ve Oniki Ada için de söz konusu. Avrupa’nın Afrika’ya uzantısı, uygarlıkların ve adetlerin de garip ama gerçekten garip bir kesişme ve yığılma noktası Girit.. Giritliler misafirperver, sebze yemekleri nefis, içlerine kapanmış bir görünümleri var; ama ilk anda uysal ve cana yakınlar. Bunlar kişisel özellikler değil, ada halkının kültürü; yaşam biçimi her yerde olduğu gibi nesilden nesile geçmiş.. 1635’te bugünün sempatik limanı Hanya, Silahtar Yusuf Paşa tarafından alınmıştı. Hanya-Resmo Kandiya (Irakleon) 1660’ların başlarında ele geçti. Bu barok Venedik kalelerinin yapısı; kuşatmacıların 17’nci asır için üstün bir teknikle savaştığını gösteriyor. Girit’in imparatorluğa katılması da elden çıkması da kanlı olaylar sayesinde oldu.. Akdeniz’in en güzel adası bugün barışın tadına varmış gibi. Ama mazideki renkliliğinden çok şey kaybettiği de; ülkemizdeki Girit muhacirlerine bakınca anlaşılıyor. Ahali mübadelesinden, nüfusun bir kısmını itelemekten kazançlı çıkan ülke yoktur. Gezin görün Girit’i, pişman olmazsınız…”
Sayfa 284
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.