Günleri ayrılmıştı: Çamaşır yıkarlardı; evi baştan aşağıya kadar siler süpürürlerdi. Boş zamanlarda iskambil, peçiç gibi oyunlar oynarlar; eğlenirlerdi.
Sadaret müsteşarı Âyan’dan Tevfik Paşa gibi bir çok güzide zevat Müşir Akif Paşa’nın konağını terk etmezler ve hürriyetten sonra satranç meraklıları arasında bazen Reis-i Cumhur İsmet [İnönü] Bey’i de gördükçe hâsıl ettikleri zevk ve neşeyi de saklamazlardı.
Bizim çocukluğumuzda oturduğumuz, gördüğümüz, misafirliklerinde bulunduğumuz evlerde evvela zaman taksim edilmişti; kronometre gibi işlerdi. Kalkmak, yatmak, kahvaltı etmek, yemek yemek vakitleri muayyendi
Yaşıma ve boyuma bosuma göre bir redingotum, başımda da kırmızı bir fesim vardı. Redingotum daima ilikli durur, boyunbağlarım koyu renkten olur; ayaklarımda siyah düğmeli potinler bulunurdu.