İstanbul'un kahvehane yelpazesi oldukça genişti. Çünkü toplumun kültür mozayiği çoğulcu bir karakter taşıyordu. Yalnızca belli bir meslek yad statü grubunun devam ettiği kahvehaneler değil, farklı toplum tabakalarından aynı ortak kütür ve neş'eye sahip insanların toplandıkları kahvehaneler de vardı. Dama ve satranç meraklıları, horoz döğüştürenler, kuşçular, nargileciler, çiçek tutkunları, edebiyat âşıkları vs. gibi ortak paydası olan insanlar, kendilerine kahvehane çatışı altında bir yeryüzü cenneti yaratmasını bildiler. Bir şehrin tarihine giden yollar, insanlar ve mekânların kesiştiği noktada son bulur. İnsanların mekânları, mekânların da insanları inşa ettiği açıktır. Kahvehanelerin Osmanlı insanına kazandırdığı en önemli duygu, özgürlük olmuştur. Bir araştırmacı için İstanbul'un şehir hayatına kahvehanelerin kapısından girmek, özgürlüğün gizli tarihiyle yeryüzü gelmek demektir. İstanbul'un gündelik hayat mekânları üzerine yapılacak her orijinal çalışma, bu gizli tarihin küllerinden toplumsal kimliğimizin eksiksiz portresini çıkartacaktır.