Eski Ortadoğuda Çevre Ve Etnik Yapı

Pavel Dolukhanov

Eski Ortadoğuda Çevre Ve Etnik Yapı Sözleri ve Alıntıları

Eski Ortadoğuda Çevre Ve Etnik Yapı sözleri ve alıntılarını, Eski Ortadoğuda Çevre Ve Etnik Yapı kitap alıntılarını, Eski Ortadoğuda Çevre Ve Etnik Yapı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Mezopotamya İklimi:
Aşağı Mezopotamya dünyada sulu tarımın yapıldığı en eski bölgelerden biridir. Bugün temel ürünü buğday ve arpa­ dır. Şattülarab bölgesinde dünya hurma üretiminin yaklaşık % 80'i yapılmaktadır. Aynca pirinç, mercimek, fasulye, bezelye ve tütün üretilmektedir. Aşağı Mezopotamya'nın aksine Yukarı Mezopotamya'da, sulama olmaksızın kun ı tarım yapmak için yeterince yağış mev­ cuttur. 375 mm. eş yağış çizgisi (isohyet) önemli bir ekonomik sınırı tesbit etmektedir. Bu hattın kuzeyindeki başlıca ürünleri arpa, buğday ve Akdeniz meyveleri oluşturmakta; canlı hayvan varlığı içinde de koyun, keçi, deve, sığır ve eşek bulunmakta­dır. .
Rub el-Khali, 100.000 km2'lik tahmini yüzölçümüyle dünyanın en büyük kum çölüdür.
Reklam
Orta Anadolu yaylası yazlan sıcak ve kışları soğuk geçen karasal bir iklime sahiptir. En yüksek yağış yaz ve bahar ayla­rında (250 mm.den az) olur. Tahıl (buğday ve arpa) tarımı sula­nabilir arazinin % 90'ını (Türkiye'nin toplam üretiminin % 60'ı­nı) işgal etmektedir. Bu bölge ülkenin başlıca hayvancılık böl­gesidir: Toplam koyunn miktarının üçte biri ve Ankara keçisinin dörtte üçü burada yetiştirilmektedir.
Tahminlere göre, son buzul döneminde deniz seviyesi bugün­kü düzeyinden 100-120 metre aşağıdaydı
Sayfa 105Kitabı okudu
Ortadoğu'da yazın hava dolaşımı, büyük ölçüde Hint alt kıtasını kaplayan ve İran ile Arabistan arasına sıkışan muson sistemi tarafından belirlenmektedir. Muson sistemi esas olarak güney Asya'daki yoğun ısınmadan kaynaklanmaktadır. Nemi emen kavurucu muson rüzgarı, doğu Akdeniz'e varmadan ön­ce, İran Körfezi ve Kızıldeniz üzerinden, denizden karaya doğ­ru eser. Kuzeydeki karasal kuru hava güney Rusya'dan topla­nır. İki hava kütlesinin karışması ise güney Karadeniz sahasın­ da ve bazen de Hazar Denizi üzerinde gerçekleşmektedir.
Çağdaş ova tektoniği kuramına göre, iki 'güney' düzlüğü ('Afrika' ve 'Arap' düzlükle­ri) dev 'Avrasya' düzlüğü ile bu alanda çarpışıp sıkıştırılmıştı. Bu çarpışma ile bir dizi küçük düzlük (İran, Türk ve Ege düz­ lükleri) ortaya çıkmıştı. Ana Zagros kıvrımları, bu çarpışmanın ve Arap düzlüğünün İran düzlüğünü altından itmesinin sonucu olarak görülmektedir.
Reklam
Doğu Afrika fosil bulgularına dayanarak hominidlerin ilk evrimine ilişkin birkaç yeni varsayım öne sürülmüştür. En re­vaçtaki varsayımlara göre Australo pithecus afarensis, hominidlerle pongidler arasındaki ayrışmanın hemen sonrasında ortaya çıkmış olup en eski australo pithecinedir. Bu türler, bu nedenle sonraki bütün australo pithecinelerin ortak atası sayılmaktadır. A. afarensis için eldeki en eski tarih 3,75 ile 2,8 milyon yıldır. Tanzanya'daki Laetoli istasyonunda 1976'da bulunan ayakizi, A. afarensisin iki ayaklı bir hayvan olduğunu kanıtlayan fosil kemik buluntularını doğrulamaktadır. A. afa­rensisin izleyen evrimini A. boisei ve A. robustus'un ardılları içinde bulunan Homo cinsine giden yolda bir adım olarak ka­bul eden iki kuram arasında çok küçük aynlıklar vardır. Bunun tersine, Richard Leakey ve Alan Walker Homo cinsini şimdi tah­min edilenden daha eski saymışlar ve Homo'nun ilk örnekleri­ nin A. africanus ve A. robustus'la aynı dönemde yaşadığını ka­bul etmişlerdir.
İlk primatlara ilişkin en eski bulgular takriben 65 milyon yıl öncesine ait Kuzey Amerika Paleosen dolgularında ele geçirilmiştir. İlk primatların ( prosimiyenler) evrimi ve yayılması, 'kıtalararası kara köprüleri' yoluyla hem Eski Dünya'ya hem de Yeni Dünya'ya yayıldıkları, son Paleosen ve Eosen dönemlerinde sürmüştür.
Yazın ve bahar aylarında Avrasya'ın içlerindeki soğuktan ('Sibirya antisiklonu'ndan) kaynaklanan soğuk hava dalgalan, İran ve Anadolu yaylalarını geçerek Akdeniz'e ulaşır. Yazları sıcaklık günün büyük bir bölümünde genellikle yüksektir. Açık bir hava varken, gündüz toprak yüzeyini ısıtan şiddetli güneş ısısı çoğunlukla çok yüksek sıcaklıklara neden olur. Temmuzda Suriye çölünün gündüz sıcaklığı 47° C'ye ka­dar ulaşabilmekte, hava kararınca hızla 11° C'ye kadar düşmek­tedir. Isının deniz tarafından yavaşça emilmesi yüzünden Ak­deniz ve Kızıldeniz kıyılarında en sıcak ay Ağustos ayıdır.
Bugünkü Sahra Çölü eskiden ormandı.
Bugünkü çöl sahalarında bozkırsı, hatta ormansı bitki örtüsü hakimdi. Çok sayıda göl ve akarsu bunun izlerini taşımaktadır
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Büyük su basmalarından birisi olan Apşeroniyen, son Pli­yosen-erken Pleistosen dönemde yer alır. Hazar Denizi'nin se­viyesi okyanus seviyesinin 50 metre üzerine çıkmıştır. Bu su basması sırasında Hazar ovasının tamamını su basmıştır; deniz bugünkü Volgograd'a (Stalingrad'a) kadar gelmiştir. Doğuda Hazar'ın suyu Turan düzlüğünün içine kadar sızmıştır. Bu su basmasının 1,4 milyon yıldan 0,7 milyon yıla kadar sürdüğü tahmin edilmektedir.
Sayfa 112Kitabı okudu
Ortadoğu'nun arazi yapısında, potansiyel olarak evcilleş­ tirilebilir bitki ve hayvan varlığı önemli bir özelliktir. Evcilleşti­rilmiş bitkilerin kökeni ve yayılması üzerine yapılan çağdaş araştırmalar ünlü Rus biyoloğu N Vavilov'un (1887-1943) ça­ lışmalarıyla başlamıştır. Bu bilimadamı, 1920 ve 1930'larda, tarı­ma alınmış bitkilerin ilk çıkış merkezlerinin bu bitkilere ait ya­ bani akraba türlerin üst düzeyde çeşitlenmiş ve uyarlanmış olarak görüldüğü alanlarda bulunduğuna bakarak bir kuram ortaya atmıştır. Ölümünden sonra yayımlanan bir kitabında Va­vilov (1951) evcilleştirilmiş bitkilere ilişkin 12 çıkış alanı sapta­maktadır. Vavilov'a göre tarıma alınmış bitkilerin Batı Asya'daki ana çıkış merkezlerinden biri Ortadoğu'da bulunmaktadır.
Yağış miktarının yoğunluğu ve yağmurlu mevsimlerin uzunluğu, batıdan doğuya kuzeyden güneye gidildikçe genel­likle azalmaktadır. Yarı çöl bölgesi daha çok doğuda bulun­maktadır. Burada yıllık yağış miktarı 350 ile 600 milimetre ara­sında değişmektedir. Hemen hemen bütün yağış 3 ya da 4 kış ayında düşmektedir. Yazları sıcak ve kuraktır. Burada bozkır bitki örtüsü egemendir. Jeobotanik açıdan bu bitki örtüsü, Tu­ran bölgesine özgü olarak kabul edilir. Çeşitli öbek otlar, tuz bitkisi, yavşan otu (artemisia) ve ıspanakgiller (Chenopodia­ceae) ot örtüsü içinde egemendir.
Ortadoğu'da konuşulan diller:
Bu bölgede yayılmış bulunan dilsel ve etnik grupların incelenmesinin ortaya çıkardığı örüntü de daha az karmaşık değildir. Bugün Ortadoğu'da yaşayan halklar Hint-Avrupa, Hami-Sami, Kafkas ve Altay dil ailelerine giren dilleri konuş­maktadır (Şek. 2.7) (Ruhlen 1987). Hint-Avrupa dillerine, yazılı kaynaklarda İ.S. 4. yüzyıldan beri bilinen Ermenice ve modern İrani (Oset, Peştu) ve Batı İran dilleri (Farsça, Tacikçe, Kürtçe, Beluci, Tatça ve Talişçe) tarafından temsil edilen diller girmektedir. Hami-Sami dilleri, yazılı kaynaklarının İ.Ö 3200'lerde Or­tadoğu'da ortaya çıktığı bilinen dillerdir. Bu aileye (içinde Filis­tin'de İ.Ö 13. yüzyıldan İ.S. 2. yüzyıla kadar konuşulan, bugün de İsrail'de kullanılan İbranca'nın bulunduğu) Kuzey Orta Sa­ mi; (İ.Ö. 5. yüzyıldan bugüne kadar görülen klasik ve edeöı Arapça'yı içine alan) Güney Orta Sami: Güney Çevresel Sami (Arapça'nın güney lehçeleri) dilleri girmektedir. Kafkas dilleri Gürcüce'yi, Megrelce'yi, Laz ve Svan dillerini içine alan Kartvel dil ailesi ile; Abhazo-Adige ve Nakho-Dağıs­tan dillerini içermektedir. Altay ailesi çok sayıda Türkgil dil tarafından temsil edilmek­tedir. Bunlar arasında Türkçe, Azerice, Türkmence, Özbekçe, Ka­zakça, Kırgızca ve diğer birkaç küçük dil daha bulunmaktadır. Ortadoğu'da Altay dillerini konuşanların yayılması görece geç bir tarihtedir. Bu dillerin (Orta Asya'nın Tarım havzasında bulunan*) en eski yazılı kaynağı 1.S. 8. yüzyıla tarihlenmektedir.
Küçük Asya'nın tarımsal kaynakları da, güneyde olduğu gibi, tamamen yağmur miktarınca belirlenmektedir. Yağış mik­tarı sadece dar Karadeniz kıyı şeridinde en yüksek noktadadır (yıllık 690 mm'den çok). Burası dağlık ve kesif ormanlık bir bölgedir. Şimdi de, mısır tarımının egemen olduğu ve kıyı bo­yunca başta çay ve tütünün yetiştirildiği önemli bir tarım böl­gesidir.
22 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.