Eski Yunan Dramalarında Anaerkil İzler

Ünsal Çimen
kraliçe n'apmış n'aapmış??
Balık, tanrıçayı temsil eden bir canlıdır ve aynı zamanda rahmi de simgeler. Örneğin tanrıça Gaia'nın tapınağı Delphi hem rahim hem de balık anlamına gelmektedir. Rahmi simgeleyen balık aynı zamanda cinselliği de çağrıştırıyordu. Keltler balık yemekle bir kadının hamile kalabileceğine inanırlardı. İrlanda kraliçesinin, Kelt kahramanı Tuan'ı balık şeklinde iken yediği söylenmiştir. Böylece kraliçe hamile kalmış ve Tuan'ı yeniden doğurmuştu.
İngilizcedeki kurban 'sacrifice' sözcüğü Latince 'bütünleştirmek' -to make whole- ya da 'kutsal yapmak' -to make sacred- anlamlarına gelen 'sacer facere'den türemiştir. Bozulmuş dengenin yeniden inşası için kan dökmek gerektiğine inanılmış olması, kanın yaratıcı gücü sayesinde dengenin yeniden kurulabileceğine inanılmasındandır. İnsanlar doğadaki dengeyi korumak ve doğanın canlılığını, verimliliğini sağlamak içinse krallarını kurban etme yoluna başvurmuştu. Doğanın ve dolayısıyla da halkın selameti için tanrının bedenleşmiş hali olan kral kendini kurban veriyordu.
İlk Hıristiyanlar haçı sembolleri olarak görmemişler, hatta onu putperest sembolü olarak gördükleri için reddetmişlerdi. Bugün de bizim bostan korkuluğu olarak bildiğimiz, kuşların ekine zarar vermesini önlemek için kullanılan haç ve üzerindeki insan tasviri (haç üzerinde İsa) aslında kanı ile toprağı verimli kılan kurban tanrı/kraldır. Ayrıca haça gerilmiş olan kutsal kral, erkeklik sembolü haline de gelmiş ve kadın sembolü olan daire ile birleşerek kutsal evliliğin sembolü olan Yüksek Haç'ı meydana getirmiştir.
Resim