Eski Zamanlarda İstanbul Hayatı

Ali Rıza Bey

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Esrarkeş denilen adamlar daima vakitlerini kendilerine mahsus kahvehanelerde geçirirlerdi. Esrar kahveleri, Tahtakale, Tophane, Silivrikapısı, Mevleviha­nekapısı civarında bir de İshakpaşa'ya inen yokuşta idi.
İptida şurasını arz ve itiraf ederim ki bu halk sırtından geçinenlerin efal ve ahvalinde ne bir tagallüb ve tahakküm vardı ve ne de hususi bir imtiyaz ve istisnaiyete malik idiler.Sırf halkımızın rıza ve hoşnudiyetini celp ederek temini menfaat ederlerdi.
Reklam
Bir de sır saklamakta emniyet kazanmaya ve hafiyyen doğuracak veyahut çocuk düşürecek kadınlara arzulan veçhile bakmaya çalışan ebeler vardı. Bun­ların ekserisi Musevi kadınları idi. Çoğu kendi ikametgahlannda icra-yı ameliy­yat ederlerdi.
Büyük Türk'çü Ziya Gökalp, çok sevdiği kızının bir Avrupa terliği alma istemesine karşı gelmiş, «evime Türk malından başka birşey giremez» demişti.
Hele o tekke şeyhlerinin cahilleri dervişlik, maneviya, tasavvuf adı altında halka hep hurafeler aşı­lamakta, sanat ve ticaretten uzaklaştırılan zavallılar (bir hırka, bir lokma) ya kanaat ederek, tevekkülle bodrum katlarında, izbe köşelerde, mezarlık kenarlarında yarısı toprağa gömülmüş kovuklarda çürür giderlerdi.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.