O, benzer varlıkları, farklı varlıkları ve birbirine zıt olan mahlukatları bir arada bulunduran zattır.
Allah Teâlâ'nın farklı varlıkları bir araya toplaması; semaları, yıldızları, havayı, yeryüzünü, denizleri, canlıları, bitkileri ve madenleri (yaratıp) bir arada bulundurması olarak açıklanabilir. Bu varlıkların hepsinin şekilleri, renkleri, tatları ve vasıfları farklıdır. Bunları (birçoğunu) yeryüzünde bir arada var etmiştir. Hepsini ise âlemin içinde bir arada bulundurur. Yine canlılardaki kemiği, siniri, damarı, kası, beyni, deriyi, kanı ve diğer unsurları bir araya getirmesi de farklı varlıkları bir arada toplamasına bir örnektir.
el-Velî, seven ve yardım eden manasındadır. O, din düşmanlarına engel koyar, dostlarına da yardım eder. Nitekim âyet-i kerimelerde şöyle buyurmuştur
اللَّهُ وَلِيُّ الَّذِينَ آمَنُوا
"Allah iman edenlerin velisi/dostu ve yardımcısıdır" (Bakara/257)
et-Tevvâb, kullarının tövbe etmesi için sebepleri devamlı kolaylaştıran manasındadır. Bunu da onlara verdiği tembih ve işaretlerle uyarı ve korku yoluyla yapar. Tâ ki kullar O'nun göstermesiyle günahların insanı helâk ettiğini öğrenip yine O'nun korkutmasıyla korkuyu hissederler ve tövbeye dönerler. Allah Teâlâ da onların tövbesini kabul eder.
Tembih
Sorumluluğundaki insanlar ile arkadaşlarının ve tanıdıklarının hatalarından dolayı yaptıkları özürleri sürekli kabul eden kimse, bu isimle ahlâklanmış ve nasibini almış olur.
el-Ganî, zatında veya sıfatlarında herhangi bir şeye ihtiyaç duymayan demektir.
وَاللهُ الْغَنِيُّ وَاَنْتُمُ الْفُقَرَاء
"Allah her bakımdan sınırsız ganîdir/zengindir, siz ise muhtaçsınız" (Muhammed 47/38).
Allah Teâlâ, diriliş günü mahlûkatı ve kabirlerdekileri diriltip hayır ve şerriyle kalplerdekini ortaya koyandır.
Tembih
Ba's kavramının hakikî manası, ölü olanı yeni bir diriltmeyle tekrar diriltmek demektir. Cehalet en büyük ölümdür. İlim ise en şerefli diriliştir.
Allah Teâlâ yüce kitabında cehalet ve ilimden söz eder. Bu ikisini ölüm ve hayat diye vasıflar. Başkasını cehaletten bilgiye yükselten kişi, onu diriltmiş ve onun için güzel bir hayata vesile olmuş olur. Eğer bir kul için mahlukata ilimle fayda verme ve onları Allah yoluna davet etme imkânı varsa bu bir nevi ihya/ diriltme olur. Bu da peygamberlerin ve onlara vâris olan âlimle- rin mertebesidir.
Allah Teâlâ, her şeyin kendisine vekâlet olarak bırakıldığı zattır. İşlerin kendisine bırakıldığı zat iki kısımda ele alınır. Bunlardan birincisi işlerin bir kısmının kendisine bırakıldığı zattır ki bu noksandır. İkincisi ise işlerin tamamının kendisine bırakıldığı zattır. Bu da sadece Allah Teâlâ için geçerlidir.
Allah Teâlâ, istekte bulunanların isteklerine onlara yardımcı olarak karşılık veren ve dua edenlerin duasını kabul edendir. İhtiyaç sahiplerine kâfi gelecek şekilde ihtiyacını verendir. .