Espri ve Fıkralarıyla Ünlüler
İsmail ÖzcanQuotes
"Ülke geleceğinden ümit kesmek istemiyorsanız büyük adamları yakından tanımayınız."
Bir kimsenin bahtı açık, şansı da yaver olursa, onun biti bile yerinde, zamanında işe yarar, yükselmesine yardım eder.
— "Taşına mı bakıyorsunuz? "
— "Evet Paşam. "
—" Elmastır. "
—" Ne faydası var, yani ne getirir?"
— "Yüzük taşı ne getirecek Mehmet Ağa?"
—" Benim de babadan kalma iki taşım var, senede yüz altın getirirler. "
— "Yaa, ne taşı bunlar? "
—" Değirmen taşı paşam."
— "Baba, Fransızca’yı sen mi iyi bilirsin, yoksa Victor Hugo mu? "
Süleyman Nazif, oğlunun gözündeki değerini yitirmemek, Victor Hugo’nun da hakkını yememek için şöyle cevap vermiş:
— "Victor Hugo Fransızca’yı benden iyi bilir; ama ben de Türkçe’yi ondan iyi bilirim."
Arif Nihat Asya’ya eğilir, bükülür, istenen biçime sokulabilir cam icat edildiğini söylemişler.
Bu habere tepkisi şöyle olmuş
—" Desenize, camı da en sonunda kendimize benzettik."
— "Müdür Bey, dersleri biraz daha basitleştiremez misiniz? Benimki derslerin hepsini takip edemez. Koleji de bir an önce bitirmek istiyor. "
— "Evet hanımefendi bu mümkündür. Önce çocuğunuzun ne olmak istediğini söyleyin. Malum ya Tanrı bir meşeyi yüz yılda yetiştirirken bir kabak için iki ayı yeterli görüyor."
—" Üstat, benim gözlerimden birinin takma olduğunu biliyor musun? "
—" Evet biliyorum. "
—" Ama hangisinin takma olduğunu biliyor musun?"
Peyami Safa:
—" Evet biliyorum", demiş ve “şu” diye takma olan gözü göstermiş.
Adam hayret etmiş:
— "Yahu nasıl anladın? Takma olmayan göze o kadar benzer ki… "
— "Çünkü daha insaflı bakıyor."