Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gerçekliği Sanatsal Özümsemenin Bilimi

Estetik

Avner Ziss

undefined Estetik Sözleri ve Alıntıları

undefined Estetik sözleri ve alıntılarını, undefined Estetik kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Edward G. Ballard, "sanat gerçeğin yansısı değildir, tersine, bireyin benini dile getirmekte sadece bir araçtır şeklindeki eski idealist savı savunarak "modernizm, sanatsal yaratının özünü en iyi karşılayan eğilimdir" diye yazar.
Sayfa 29 - hayalperest yayıneviKitabı okudu
Modernistlerin yapıtları insana düşman bir gerçekliği yansıtırlar ama yazarlarının yanlış dünya görüşlerinden dolayı, bu yansıtma da bozuk ve çarpık bir biçimde olur. Franz Kafka ile Albert Camus gibi iki büyük yazarda da durum büyük ölçüde aynıdır. Önemli yapıtlar ortaya koymuşlardır ama bu yapıtlarda burjuva toplumun insanlık dışı niteliği karşısında, gerçek bir acı ve nefret dile gelir. Ne var ki söz konusu olan, burada onların öznel niyetleri değil, yapıtlarında yanlış dünya görüşlerinin yansıtılış tarzıdır.
Sayfa 31 - hayalperest yayınevi- sanat ve gerçeklikKitabı okudu
Reklam
Seni büyüleyen biricik sözcük uğruna Binlerce ton söz yığınını aktarıp döndürürsün.
Sayfa 105 - hayalperest yayıneviKitabı okudu
Freud şöyle der: "Sanat, hemen hemen her zaman iyiliksever ve saldırmasızdır; bir yanılsama olmaktan öte bir şeye özlem duymaz (...) gerçekliği derinine kavramaya çatışmaz. Sanat ile gerçeklik arasındaki bu kopukluk idealist estetik anlayışlarında çeşitli kılıklara girer. Sözgelişi, Uluslararası V. Estetik Kongresi'nde, K. Hamburger tarafından başka tutarsız eğilimlerin yanı sıra dile getirilmiş olan-bu alandaki-yeni-olguculuk "amentü"sù (credo); şiirle gerçek arasındaki ilişkiyle ilgili eski sorunun, son çözümlemede bilgi-kuramsal bir bakış açısından değil, daha çok dil kuramı açısından ele alınıp incelenmesi bunun açık örneğidir.
Sayfa 29 - hayalperest yayıneviKitabı okudu
Sanatın özüne ilişkin tek yanlı yorumlar, çoğunlukla toplumsal bilincin özüne ilişkin yüzeysel, giderek yanlış olmaya başlayan bir anlayışla at başı gider. Birçok burjuva kuramcıya bakarsanız; Marksizme göre bilinç, gerçeğin hemen hemen edilgen (passif) bir yansımasıdır ve hiçbir dönüştürücü rol oynamaz. Bu gibi görüşlere, arada bir, Marksist yazarlarda da rastlanır. Onlarda, "sanat toplumsal bilincin bir biçimidir formülünü sanatın özünü yoksullaştırdığı ve öteki yanlarını gün yüzüne çıkarmaya engel olduğu gerekçesiyle "düzeltmek "onarmak" hevesini uyandıran da budur.
hayalperest yayıneviKitabı okudu
" Sanat, estetiğin en başta gelen konusudur, ama kendi boyutları ile değil sadece; estetik araştırmalarının genel yönel işini de büyük bir ölçüde o belirler." Sovyet estetikçi V. Sokolov
Sayfa 10 - hayalperest yayıneviKitabı okudu
Reklam
"Sanatçı iyiliğe de kötülüğü de uzak duramaz."
"Bilim, nesneler arasındaki bağıntıları inceler, oysa sanat bunları insanla ilişkileri içinde ele alır; onun gerçekten istediği tek bir şey vardır: İnsanın kalbinden ve gözlerinin prizmasından geçerek yansımış olan her nesnenin neyi canlandırdığını (représenter) bundan doğan sonucu bilmek." John Ruskin
hayalperest yayıneviKitabı okudu
İnsani etkinliğin bütün alanlarında etkisini gösteren teknik ve bilimsel devrim, estetik ve sanat kuramına, öbür bilimlerin yöntemlerine başvurma eğilimiyle yansır. Bilginin bugünkü evriminin gerekliliğidir bu; nitekim göstergebilimsel çözümleme ilkelerinin, yine bunun gibi yapısal dilbilimin, ruhbilimin ve fizyolojinin kimi verilerinin (sözgelişi, yaratı sırasında sanatçının ruhsal ve fiziksel durumunun incelenmesi ve benzerinin) sanata uygulanmasıyla tartışma götürmeyen başarılar saglanmıştır.
Sayfa 5 - hayalperest yayıneviKitabı okudu
Alman filozof Martin Heidegger şunu ileri sürer: İdealist estetikte sanatsal yaratının kuramsal ve ruhsal açıklaması, onun güçsüzlüğünün belirtisinden başka bir şey değildir. Çünkü sanat, inceleme ve çözümleme konusu olamaz. Sanat alanında Atılım dönemlerinin yeni estetik görüşler ortaya koyamamış olması; yalnızca çöküş (décadance) dönemlerinin bu gibi görüşleri yaratması üzerinde durulmaya değer ilginç bir noktadır.
Sayfa 22 - hayalperest yayınevi- sanatın özü konusundaKitabı okudu
Reklam
İdealist estetik, sanatı gerçeklikten koparıp ayırır; sanatsal yaratıda yaşamın bir yansımasını değil, sanatçı beninin anlatımını, bilinçaltı derinliklerin kavranmasını ya da belli bir ideal (Tanrısal) ilkenin somutlaştırılmasını görür çünkü. Sanatla gerçeklik arasındaki bağların varlığını kabul eden idealist görüşlerde bile, yaratının yaşamdan fiilen ayrılmış bulunması anlamlı bir şeydir.
Sayfa 28 - hayalperest yayıneviKitabı okudu
Estetik, ancak, estetik biliminin konusuna ilişkin anlayışımızı açıklığa kavuşturup zenginleştirmek koşuluyla ilerleyebilir.
Sayfa 11 - hayalperest yayıneviKitabı okudu
"Sanat yaratı mıdır yoksa yeniden yaratma (recréation) mıdır (...) yaratıcının kişiliğini mi dile getirir yoksa bu kişilik, yerine getirmekle yükümlü olduğu toplumsal roller sistemiyle ortaya çıkan, toplumsal bir ürün müdür?" Sanat toplumsal bilincin bir biçimi midir yoksa yeni bir gerçeklik yaratısı mıdır; bir bilgi edinme biçimi midir yoksa bir çalışma biçimi midir? Böylesi bir bakış açısı, doğrusu, bize kalırsa, son derece yapay bir şeydir ve sanatın asıl temelini çarpıtan bir dar görüşlülükten doğar.
Sayfa 23 - hayalperest yayıneviKitabı okudu
Sanat, her şeyden önce, toplumsal bilincin bir biçimini, manevi bir üretim şeklini, estetik açıdan eklemli ve iyice belirli bir düşünce tipini temsil eder. Sanatın toplumsal özünü gün yüzüne çıkarmak, toplum yaşamındaki rolünü göstermek için toplumsal bilincin özgül, tarihsel biçimi olarak onun neyi temsil ettiğini incelemek gerekir.
Sayfa 27 - hayalperest yayıneviKitabı okudu
Egorov'un belirttiği gibi, bu durumda iki uçla karşı karşıyayız demektir: "Bir yanda, sanatın toplumda işlevsel kullanım amacı (destination) taşımadığını; resmi, müziği ve şiiri maddesel kültürün yarattığı değerlerden ayıranın da bu olduğunu ileri sürenler var. Öte yanda, pratik ve üretken adı verilen anlayışın yandaşları var; bunlar da sanatı bir meta yapımına indirgemek ve onun bilgisel, ideolojik ve estetik özünü unutup geçerek sanatsal yaratıyı maddesel ve üretken etkinlikle bir tutmak çabasındalar. Buna gerekçe olarak da, iyice belirlenmiş 'güzellik, uyum' ilkelerinin varolduğunu, hem sanatın hem de maddesel üretim alanındaki etkinliğin bunlara bağlı olduğunu ileri sürüyorlar."
Sayfa 26 - hayalperest yayınevi- toplumsal bilincin bir biçimi olarak sanatKitabı okudu
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.