İçindeki isyan fırtınasıyla zihni allak bullaktı. Umutlarının yok olup gitmesiyle böyle kolayca boyun eğmeyecek kadar genç, zinde ve hayat doluydu. Ömrünü kinci, huysuz bir kadınla heba etmeye mecbur muydu?
Umutlarının yok olup gitmesine böyle kolayca boyun eğemeyecek kadar genç, zinde ve hayat doluydu. Ömrünü kinci, huysuz bir kadınla heba etmeye mecbur muydu?
Boşa harcanmış geçmişinin, başarısızlık, zorluklar ve boş yere didinmek ile geçen gençliğinin tüm o bedbahtlığı, içinde büyük bir hınçla ayaklanmış ve sanki her dönemeçte yolunu tıkayan bu kadının suretinde karşısına dikilmişti.
Kaderin beraberinde getirdiği her şeyden
—şanssızlıktan, olayların belirsiz ve anlaşılmaz düzeni yüzünden her türlü emeğin suya düşmesinden— nefret ediyordu.