- " (...) Yaşadıklarımdan öğrendim ki, günlük hayatımızda biteviye olan olaylar aslında boş ve anlamsız şeyler!
Anladım ki zihnimi ele geçirmelerine izin vermediğim sürece, korkularıma neden olan durumların hiçbiri kendi başına ne iyi ne de kötü. Bu yüzden ben de en sonunda kararımı verdim ve salt zihne hitap edecek nitelikte bir şey varsa, yani keşfettiğimde ve kendisine vakıf olduğumda gerçekten de bana sürekli, üstün ve sonsuz mutluluğu yaşatabilecek nitelikte hakiki iyi diyebileceğim bir şey varsa, işte bu şeyi araştırmaya koyuldum..."
ÖNERME: Yanlışlık bire bir olmayan, yani bölük pörçük ve bulanık olan fikirlerdeki bilgi eksikliğidir.
KANITLAMA: Fikirlerde hiçbir olumlu öğe yoktur ki, yanlışlığın özünü kursun; ama yanlışlık salt yoksunluk değildir, (çünkü bedenlerin değil zihinlerin yanlış yaptığı ya da yanıldığı söylenir) salt cehalet de değildir, çünkü cehalet başka, yanlış başka şeydir. Öyleyse yanlışlık bilgisindeki eksikliktir; yani şeylerin bire bir olmayan bilgisindeki, başka değişle bire bir olmayan ve bulanık fikirlerde ki bilginin eksikliğidir.
Doğadaki bireyleri böyle tek bir cinse indirgediğimiz ve bu temelde birbirleriyle kıyasladığımız sürece de, bazılarını bazıları ile karşılaştırıp varlıktan ya da gerçeklikten daha fazla pay aldığını ve bu oranda da bazılarının bazılarına göre daha mükemmel olduğunu söylüyoruz; bunlara sınır, son, acizlik gibi olumsuzlama içeren nitelikler yüklediğimiz sürece de eksik olduklarını dile getiriyoruz; bu durum bunların zihnimizi mükemmel dediğimiz şeyler kadar etkilememelerinden kaynaklanıyor, yoksa kendilerine özgü bir şeyden yoksun olmalarından ya da doğanın hatalı davranmış olmasından değil.