Kendilerine devrimci ve komünist diyenlerin bile ahlaki açıdan istikrarsız olduğunu, çoğunluğunun kılavuz bir ahlak ilkesinden, ulvi bir idealinden yoksun olduğunu görmüştü.
Adalet, fikrinin başlangıç noktası kişisel saygınlık duygusudur. Bu duygunun, başka duygular ile birleşerek genelleştiğini ve insan saygınlığı duygusu haline geldiğini görürüz. Rasyonel bir varlık bu duyguyu dost olsun düşman olsun- bir başkasında kendisinde olduğu gibi tanır. Bunda, adalet, sevgiden ve diğer duygudaşlik hislerinden ayrılır, adaletin bencilliğin antitezi olmasının ve adaletin üzerimizdeki etkisinin diğer duygulara üstün gelmesinin nedeni budur.-Proudhon
Birbirlerinin hazları ile fazla duygudaşlık kurmayabilirler ama birbirlerinin üzüntüleri ya da yaşadıkları tehlikeler ile kurulan duygudaşlık oldukça yaygındır.