Her gördüğünü dikkatle inceliyor, halkın konuşmasını sevgiyle dinliyor, sanki bütün bunlarla, tek başına geçirdiği ıssız gecelerde odasında doğan düşünceleri karşılaştırmak istiyordu.
Yere bakarak yürüyordu; üzerindeki ve yürüyüşündeki düşünceli, vakur hal, bir çocuğunki kadar tatlı yüzünde, yumuşak, sakin hatlarında açık ama hüzünlü akisler yapıyordu.