Hollywood ve Kabala'nın 13. Havarisi Dünya İmparatorluğu ve Türkiye

Evanjelizm

Ramazan Kurtoğlu

Quotes

See All
Mesela, ABD'nin BOP ile Ortadoğu'yu yeniden şekillendi­rirken Türkiye'ye "ılımlı İslam" modeli kostümü giydirmeye ça­lışması, Ecevit-Bahçeli-Yılmaz hükümetinin 2001'de çıkartılan suni ekonomik kriz ile iyice hırpalandıktan sonra Bay Kemal Derviş'in DSP'yi karpuz gibi ikiye bölmesi, İsmail Cem'e çalım attıktan sonra CHP' ye girmesi, derken Deniz Baykal' a karşı Mustafa Sarıgül'ün çıkarılması, AKP iktidarının ılımlı İslam kostümünü giymesi tesadüf değildir.
Bana öyle geliyor ki, bir ya da iki nesil sonra insanların esareti sev­melerini sağlayan ilaçlara dayalı bir sistem geliştirilmiş olacak. Böyle­ce bütün toplum acı vermeyen bir toplama kampına dönüştürülecek ve insanlar hürriyetlerinin ellerinden alınmasından mutlu olacaklar; çünkü propaganda ya da ilaç kullanarak beyin yıkama sonııcu insan­lar isyan etmeye dair bütün arzularından arındırılmış hale gelecekler. Aldous Huxley, 1959
Reklam
Ve Gırnata Üniversitesi'nin kapısında şöyle yazar: "Dünya dört temel üzerine yükselir: 1 Faziletli kişilerin ilmi 2 Büyüklerin adaleti 3 Salihlerin duası 4 Yiğitlerin cesareti..."
Amerika' da hayat ise, bizim televizyonlarda "bol kepçe" ya­yınlanan Hollywood film ve dizilerindeki gibi değil. Mesela, 35 milyondan fazla ABD vatandaşı, yoksulluk sınırının altında ya­şamaya çalışıyor. 30 milyondan fazla insanın ise hiçbir sosyal güvenliği yok. New York Times gazetesine göre her yüz New York'lunun onsekizi yoksulluk sınırının altında. Şehirdeki evsiz sayısı 40 binden fazla. Manhattan' da yeraltı mazgal ve metro tü­nellerinde yatanların sayısı ise 19 binin üzerinde.
Atatürk, 17 Mart 1923'te Mersin sahillerinde gezerken kıyıdaki birbirinden güzel yalılar ve köşklerin Rum, Ermeni ve Yahudi vatan­daşlara ait olduğunu öğrenince o sırada yanından geçen ak sakallı bir Mersinliye yaklaşarak "Baba! Bu adamlar şehrinizin en değerli yerle­rine bu güzel binaları yaparken sen neredeydin?" diye sorar; Yaşlı Mersinli: "Yemen' de, Sarıkamış' ta, Çanakkale' de çarpışıyor­dum paşam" diye cevap verir.
Bu süper gücün nüfusunun yüzde beşi hiç okuma yazma bilmemektedir. Bir diğer tespit ise Alman Goethe Enstitüsü tara­ fından yapılmış. Araştırmaya göre Amerikan toplumunun 20 milyonluk bir bölümü zorlukla da olsa fiyat etiketlerini sökebi­lecek düzeyde okuma yazma bilmesine rağmen, okuduğu çok basit bir sayfalık metni anlayamıyor.
Reklam
Cesur bir insanın atacağı en basit adım, bir yalanın parçası olmamaktır . Gerçeğin bir kelimesi bile bütün dünyaya bedeldir . - Aleksander Soljenitsin (1992)
Sayfa 313Kitabı okudu
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.