En Eski Evdeki Terör Sözleri ve Alıntıları
En Eski Evdeki Terör sözleri ve alıntılarını, en eski Evdeki Terör kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Kutsal Aile"nin korunmasının bedeli, kadınların her gün çiğnenen haklarıdır.
Erkeklerin Şiddet Uygulama Yöntemleri ve Kullandıkları Aletler
Kadınlara yönelik şiddet, yaygın olarak sanıldığı gibi, yalnızca tokat, itme ve el, kol bükme hareketleriyle uygulanmıyor. Kullandıkları alete bakıp da erkeklerin bu konudaki “yaratıcılıklarına” şaşırmamak elde değil! Erkekler, şiddet uygularken, başlıca iki yöntem kullanıyorlar. Kendi bedenlerini ve fiziksel gücünü kullananlar, kemer, sopa gibi bir aletle dayak atanlar. Her ikisi de yaygın bir biçimde uygulanıyor. Ancak, erkekler, kadın üzerinde en etkili yöntemi seçip tekrarlayan şiddeti bu yolla sürdürüyorlar. Şiddet uygulayan erkekler kadınların savaş esirleri gibi, bir kez şiddetin döngüsüne yenik düşünce, şiddet alanından kurtulmalarının kolay olmadığını çok iyi biliyorlar. Sık sık “hadi bırak git öyleyse” diyerek, kadına meydan okuyorlar! Yaptıkları bu “işi” toplumun, güvenlik güçlerinin, hekimlerin, yasaların ve ailenin desteklediğinin ya da karşı çıkmayacağının farkındalar.
Kadınların tanıklığıyla ortaya çıkarılan bir durum da bazı erkeklerin dayak atmaktan “yorgun düştükleri” için kadını suçladıkları ve bu nedenle ona hakaret ettikleri, dinlenmek için bir süre ara verdikten sonra şiddeti sürdürdükleriydi.
Bütün gerekçeler aslında bir tek amacı hedefliyor: Kadının benliği, hareketleri ve bedeni üstünde erkeğin denetimini. Erkekler uyguladıkları şiddetle, her şeyden önce kadının nasıl hareket edeceği, kimlerle görüşeceği, nereye gideceği, nasıl giyineceği, çalışıp çalışmayacağı gibi, insanın varoluşunun ve yaşamının en temel düzenine karışma, denetim altında tutma amacını güdüyor.
Şiddete 'Neden' Sorusu Sorulmaz
Şiddetin aslında tek başına bir nedeni yok. Şiddet uygulayan erkekler tarafından, ev işleri ve hizmette görülen kusur, evdeki egemenliğine, erkeklik hak ve sorumluluklarına saldırı, kıskançlık vb. nedenlerle gerekçelendirilebiliyor. Kadın bir nedeni ortadan kaldırdığında, sopa bu kez bir başka nedenle kalkıyor. Kadınların “Ne yapsam olmuyor” biçiminde tanımladıkları çözümsüzlüğü oluşturan, erkeklerin öfkelerini kusarken birtakım nedenler gösteriyormuş gibi yapmaları. Üstelik, şiddete uğrayan kadınların bu sözde nedenleri gerçek zannederek ortadan kaldırmak için iyi niyetle ve ümitsizce çabalaması durumu büsbütün karmaşıklaştırıyor. Erkeklerin öne sürdüğü gerekçelerin aslında şiddet yumağının malzemesini oluşturduğunu anlayana kadar kadınlar şiddet ağının içine hapsediliyorlar.
Sözel şiddet, her şeyden önce kadınların, özgüvenlerini yok etmeyi amaçlayan çok etkin bir saldırı yöntemi. Şiddet uygulayan erkekler, bu silahı iyi tanıyor ve çok iyi kullanıyor. Sözel şiddet, aşağılama, küfür ve hakaretin yanı sıra, bazen kadına takılan aşağılayıcı bir isimle, bazen de kadınm önem verdiği şeylerle, kadının bedeniyle, dış görünüşüyle alay edilerek sürdürülüyor.