••Evelyn Hugo’nun yedi kocası!! Ne kitaptı ama... Evelyn, çocukluğunda bayat pirincin yanına konserve fasulye yiyen ve bir gün doğru düzgün bir yemek yerse dünyanın en mutlu insanı olacağını düşünen o saf kızdı. Büyüdü, istekleri ve öncelikleri değişti. Ergenliğinde anlaştığı ilk yapımcıyla çektiği filmden sonra mutlu olabileceği tek şey bir villaya sahip olmaktı. Villayı aldığındaysa onu mutlu edecek tek şey yanında çalışacak bir yardımcı ordusu ve villalarını çiftlemesiydi. Yirmi beş yaşına girdiği gün şunu söylüyor ”Hiçbir şey hiçbir zaman yeterli gelmeyecek” •
•
Monique; bir dergide silik bir gazeteci ve yazardır. Hiç ummadığı bir gün şansı döner. Herkesin deli divane ağzından tek bir cümle duyabilmek için her şeylerini feda edebilecekleri Evelyn Hugo, tüm hayat hikayesini sadece Monique’e anlatacağını söyler. Öznel anlatımlı yalın biyogrofimiz böylece başlar. Ama öyle bir hayat hikayesi ki son derece aykırı, akılalmaz ve sıradışı, anlatılmaz okunur cinsten. O yüzden merakı siz de, hazmı ben de kalsın :)
Üzüldüm, güldüm, şaşırdım, eğlendim, gözlerimin dolduğu anlar oldu, bitmesin istediğim ender kitaplardandı. Tam bir Hollywood yıldızlar geçidi sunumuydu. Siz de pragmatik kişiler, ütopik ilişkiler, uçlarda yaşam formları, para, ün, şöhret, ihtişam, ihtiras, entrika, megaloman olduğu kadar melankolik bir aktris hikayesi ve biraz da delilik okumak isterseniz, bu kitap tam size göre. “La senora es tan bonita, pero loca!” (Bu kadın çok güzel ama deli.)