Amerika 60 li 70 li yıllar... çinli göçmen bir ailenin oğlu, amerikada doğmuş, aksanı olmasın diye 8 yaşından itibaren ailesiyle çince konuşmayı dolaysıyla hepten konuşmayı bırakan, amerikan tarihi üzerine lisans yapmasına rağmen amerikalılara göre hep yabancı hep farklı...
Amerikalı sıradan bir kız, annesi ev ekonomisi öğretmeni, nasıl iyi kek yapılır nasıl dikiş dikilir bunları öğrenmesi gerekiyor ama o farklı olmak istiyor o zamanlar kadınlar için yadırganan bir meslek olan doktor olmak istiyor...
Bu iki insanın yolları kesişir, kız hayallerini yarim bırakıp çinli profesör ile evlenir, çinli profesör de amerikalı biriyle evlendiği için nihayet uyum sağlayabilecektir.
Ve bir sabah çiftin kızlari lydia ölür. Ailesine göre kızları lydia gozbebekleriydi, tüm ailenin ilgi odağı, ne babası gibi dışlanmış biriydi arkadaşları vardı, ne annesi gibi evlenip hayallerinden vazgeçecekti, cok basariliydi doktor olacaktı....
Lydia gercekten sandiklari gibimiydi? sevgilerinin ve beklentilerinin altında kızlarının nasıl ezildigini farkedemediler, neler yaşadığını hissedemediler, bir tek başarıları görmezden gelinen abisi onu anlıyordu.
Karakter tahlilleri çok iyi işlenmiş, yazar 5 aile üyesinin herbirinin gözünden olayları anlatıyor ve bazi seyleri sorgulatiyor, aynı aileden bile olsak bir insanı yeterince tanıdığımızı iddia edebilir miyiz? iç dünyasındaki çalkantıları farkedebilir miyiz? Her birey kendine özgü bir karakter. Özellikle ebeveynlerin şu hataya düşmemesi lazım. Kendi başaramadıkları içlerinde ukde kalan şeyleri bir vazife gibi çocuklarına yük ermemeliler.