Kudüs Seyahatnamesi

Evliya Çelebi'nin İzinde

İbrahim Ethem Polat

Evliya Çelebi'nin İzinde Sözleri ve Alıntıları

Evliya Çelebi'nin İzinde sözleri ve alıntılarını, Evliya Çelebi'nin İzinde kitap alıntılarını, Evliya Çelebi'nin İzinde en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ey Kudüs!
Mısırlı bir hafız ikindi namazı sonrası aşır okuyor. Mescid-i Aksa'ya bir huşu çökmüş. Mescidin içinde Evliya Çelebi'nin izinde tekrar turluyoruz. Bir daha görmek kısmet olur mu bilememenin hüznüyle her bir taşıyla vedalaşıyorum. Geniş avlusu üzerinden son bir kez bakarak selamlıyorum. Hoşçakal Ey Kudüs! Hoşçakal Adına Yapılan Tüm Savaşlara Rağmen Barış Şehri! Hoşça kal İlk Kıblemiz Mescid-i Aksa!, Hoşça kal Mirac'in Ev sahibi! Biz Seni Gaflet Gös- terip Unutsak da Sen Bizi Unutma! Bir Rahmet İndir Yeniden Seni Seven Tüm Çocuklarına! Kudüs'e yazılmış en güzel Arap şiirlerinden biri olan Suriyeli şair, Nizar Kabbanî'nin "Ey Kudüs" şiiri ile yolculuğumu tamamlıyorum. Ey Kudüs! Ağladım gözyaşlarım tükeninceye, Namaz kıldım mumlar eriyinceye, Rüküda kaldım yorgun düşünceye dek Muhammed'i aradım ve İsa'yı sende Ey Kudüs! Ey peygamberler kokusu Ey yerin göklere en yakın avlusu Ey Kudüs, ey şehrim! Ey Kudüs, ey sevgilim! Yarın, yarın çiçeklenecek limon ağaçları, Ferahlık verecek sümbüller, yeşillikler ve zeytin ağaçları. Gözler yine gülecek tertemiz göklere, Geri dönen göçen güvercinlere, Ve oyunlarına dönen çocuklara. Senin çiçekli tepelerinde yeniden buluşacak babalar ve oğullar Ey ülkem, Ey esenlik ve zeytin ülkesi!
Sayfa 149Kitabı okudu
Kudüs Şiirleri
Türkçe Kudüs için şiir yazan var mı? Diye soruyorlar. Oldukça çok sayıda var. Ali Akbaş, rahmetli arkadaşım Nazir Akalın ve Akif İnan, Nurettin Durman gibi ilk aklıma gelenleri saydığımda Türkçe okumamı istiyorlar. Ben de rahmetli Akif İnan'ın çok sevdiğim Mescid-i Aksa şiirini okuyorum onlara Mescid-i Aksa'yı gördüm düşümde Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu Varıp eşiğine alnımı koydum Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu.
Reklam
Minberin hikayesi
Selahaddin Eyyübiî , Kudüs'ü geri alarak minberi oraya yeniden koymaya azmetmiştir. Kudüs'ün Haçlılardan geri alınması Selahaddin Eyyübiî'ye nasip olmuştur. Tüm Müslümanlar gibi işgalden kurtulmuş bir Kudüs hayaliyle mahzun yaşayan Selahaddin Eyyubi, kendisine neden gülmediği sorulduğunda: "Kudüs işgal altında iken nasıl olur da bir Müslüman gülebilir? Nasıl rahat yemek yiyip, rahat su içip, rahat bir uyku uyuyabilir? Bu mümkün mü?.." sözleriyle yüreğindeki acıyı her zaman dile getirmiştir. Bu samimi arzularının sonucunda nihayet Selahad- din Eyyübi 1187 yılında Kudüs'ü geri almıştır. Fetihten sonra Selahaddin, Nureddin Zengi'nin yadigarı bu minberi Halep'ten getirtmiş ve Mescid-i Aksa'da kılınan ilk Cuma namazında Halep kadısı Kadı Muhyiddin Zeki bu minber üzerinde Cuma hutbesini irâd ederek ilk Cuma namazını kıldırmıştır. Müslü- manlar sevinç gözyaşları ve büyük bir saygıyla minberi öperek coşkuyla mescide dolmuşlardır. Selahaddin, Eyyübi tarafından Halep'ten getirilen Nureddin Mahmud Zengi'nin yaptırdığı bu minber, 1969 yılına kadar Mescid-i Aksa'da kalmıştır. 21 Ağustos 1969'da fanatik eylemci olan Avustral- yalı Michael Dennis Rohan tarafından cami içerisinde çıkarılan yangında bu minber tekrar yakılmıştır. Fanatik Yahudi Rohan, "Mesih'in bir an önce gelmesini sağlamak amacıyla" camide etrafında kimsenin olmadığı bir anda yanıcı maddeleri ahşap minbere ve etrafındaki halılara dökerek ateşe vermiş, bir anda alev alan minber tamamıyla harap olmuştur.
Ramallah' da İftar
Şehrin girişi yüksek duvarlaria çevrilmiş duvarlar üzerinde özgürlük yazıları ve çizimleri var. "Özgür Filistin' sloganlarinin çoğunlukta olduğu duvarlardan birinde benim dikkatimi Hanzala'nın bir çizimi çekiyor. Hanzala, adı Filistin davası ile özdeşleşmiş olan karikatür sanatçısı Naci Ali'nin tiplemesi olan Filistinli bir kız çocuğu idi. karikatüristin Arap dergilerinde ve gazetelerindeki bütün çizgilerin- de bir sembol olarak Hanzala'yı insanlar hep arka cepheden ve yamalı elbiseleri ile görüyorlardı. Hanzala yıllarca bu şekilde çizilmiş ne yüzünü insanlara dönmüş ne de büyümüştür. Sefer Turan "Allah'a Ismarladık Kudüs kitabında Hanzala'nın hikayesini şu şekilde anlatmıştır: "Naci Ali, 10 yaşında iken Filistin'i terk ettiği ve mülteci olarak Lubnana sığındığı için Hanzala 10 yaşında dünyaya geldi. Ve hep 10 yaşında da kaldı. Çünkü Hanzala'nın hayatı yeryüzündeki hiçbir insanla benzeşmez. Çünkü o vatanını kaybetmiştir. Hanzala Filistin'e döndüğü gün, doğal hayata geçecektir. Her insan gibi büyümeye yaş- lanmaya başlayacaktır. O gün, 10 yaşından gün almaya da başlayacaktır. Şimdi Hanzala hala o günü bekliyor.