Yarattigi evreni anlamlandirmaya calisan Tanri'nin kendi anlatimindan tarihsel bir evren hikayesi. Big Bang, yaratilistan, uzaya, gezegenlere, dunyaya, tum canlilara ve nihayet insanoglunun sahneye cikisindan neredeyse gunumuze ulasan bir surec. Yalnizliginin icinde bir cikis arayan Tanri uzayin sonsuzlugundan, bitkilere okyanusun derinliklerinden hayvanlara, esyalardan insan ruhlarina sizarak her cesit surete burunerek anlatiyor seruvenini. Kendinden cikip dunyayi dolastikca gorduklerinin sadece iyi seyler olmadigini, olumu, vahsiligi, siddeti, savasi, kendisini anlamasini bekleyerek yarattigi tum canlilarin hatta en onemlisi insanlarin onu anlamaktan ne kadar uzak oldugunu fark ettikce buyuyen yalnizliginin icinde tum samimiyetiyle yarattigi evrenin kusurlulugunu kendi yuzune vurup, bir turlu kurtulamiyor eserinden. Huzun yogun bir kitap olsa da eglenceli bir yani da var. Kimleri okumuyoruz ki bu yolculukta. Hz. Musa, Hz. İsa, Buda gibi dini karakterler, Kolomb gibi kasifler, Einstein, Freud, Darwin gibi dehalar, Hölderlin Melville gibi edebiyatcilar, Seneca gibi filozoflar, Hitler Mussolini gibi zorba yoneticiler, bunlarin yaninda zengin yoksul, genc yasli siradan ruhlar ve daha bircogu. Tarihin icinde kucuk bir dunya turu atiyorsunuz bu kitapla birlikte. Savasiyla, kotuluguyle, yoksulluguyla, olumuyle dunyanin en kirli yuzuyle ve insanoglunun olumsuzlugu arama ama urettigi, kesfettigi bunca alet, makine ve bilgiye ragmen buna hicbir zaman ulasamayacak olmasi gercegiyle yuzlestiriyor. Sonuc olarak bugune kadar okuduklarima benzemeyen farkli bir hikaye ariyorum diyenler bu kitap tam size gore.