Büyük Patlama ve Sonrası

Evrenin Yazgısı

Trinh Xuan Thuan

Newest Evrenin Yazgısı Quotes

You can find Newest Evrenin Yazgısı quotes, newest Evrenin Yazgısı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
“Fizik yasaları zamanın gelecekteki yönüyle geçmişteki yönü arasında ayrım gözetmez. Bununla birlikte geçmişi gelecekten kesinlikle ayıran en azından üç zaman oku vardır. Bunlar, düzensizliği artıran zamanın doğrultusu olan termodinamik oklar; bize geleceği değil de geçmişi anımsatan doğrultudaki psikolojik oklar; büzülmek yerine genişleme doğrultusundaki Evren'in zamanı olan kozmolojik oklar.” Stephen Hawking
“Evren bize anlaşılır geldiği ölçüde saçma görünüyor.”
Reklam
Güneş Sisteminin Doğuşu
Evren genişlemesini sürdürdü ve yoğunluğu azalmaya, soğumaya devam etti. Süper yığınlardan, yığınlardan ve galaksi kümelerinden oluşan kozmik tuval dokuması ortaya çıktı. Yıldızlar yaşam ve ölüm çevrimlerini sürdürdü; böylece birçok kuşak gelip geçti, buysa yıldızlararası ortamı ağır elementlerden oluşan galaksiler bakımından zenginleştirdi. Evren'de yer alan yüzlerce milyar galaksiden birinin adı Samanyolu'dur. Evren'in kaybolmuş küçük bir köşesinde, merkezden kenara kadar olan yarıçap mesafesinin biraz daha dışa yakın bir yerinde, yıldızlararası bir bulut çöktü; merkezindeki sıcaklık 10.000.000 dereceyi buldu ve hidrojenin çekirdeksel yanmasını başlattı. Gaz bulutu alev aldı ve yıldıza dönüştü. Günes doğmuştu. Büzülme sırasında toz zerrecikleri gaz bulutundan dışarı doğru saçılarak bugün Satürn'ün çevresinde hala gördüğümüz halkalara benzer güzel halkalar oluşturdu. Bu halkaların içinde daha kütleli olan bazı tozlar, daha büyük çekim kuvvetine sahip olmanın verdiği avantajla ötekileri kendine çekmeye başladı. Kütleleri ve çekim kuvvetleri büyüdü, kendine çekme ritimleri hızlandı ve kısa süre içinde halkaların içerdiği maddelerin bütününe yakını, çekim kuvveti yüzünden küreselleşen dokuz cismin içinde toplandı: Gezegenler doğmuştu. Her gezegenin çevresinde (Merkür ve Venüs dışında) bir dizi küçük yoğunlaşmalar, yani Ay'lar oluştu. Dünya kendi Ay'ına sahiptir, oysa Jupiter'in ve Satürn'ün çevresinde onlarca uydu vardır. Güneş sistemi doğmuştu.
Yıldızların kaderi
Bir yıldızın yazgısı, her şeyi yıkan çekim kuvvetinin sıkıştırıcı etkisine dayanma gücüne bağlıdır. Yıldızın hala “yakıtı” varsa, çekim kuvvetine karşı çıkan, merkezindeki çekirdeksel tepkimelerin oluşturduğu ışıma kuvvetidir. "Yakıtı" bittiği anda çekim kuvveti baskın çıkar ve yıldız parçalanır. Güneş'in kütlesinden 1,4 kez daha küçük kütlesi olan bir yıldızda elektronlar aşırı sıkıştırılmaya direnir ve yıldızın parçalanmasını yarıçapı 6.000 km ölçeğine geldiğinde engeller. Beyaz cüceye katılığını kazandıran elektronlardır. Güneş'in kütlesinin 1,4 ila 5 katı arasında kütleye sahip bir yıldız ise, kütlesinin gereğinden fazla olması yüzünden elektronlar gafil avlanır ve yıldız daha çabuk bir parçalanmaya uğrar. Bundan böyle direnç gösterme işini nötronlar yüklenir. Çok sıkıştırılmaya karşı onlar da direnir. Bunlar nötron yıldızının parçalanmasını, yarıçapı 10.000 km ölçeğine geldiğinde durdurur. Yıldız, beş Güneş'in kütlesinden daha büyük bir kütleye sahipse, elektronlar da, nötronlar da çekim kuvvetine dayanamaz. Yıldız parçalanarak kara deliğe dönüşür.
Kara deliğin uzağında uzay "düz"dür, yani eğri değildir. Kara deliğin içindeyse çekim alanı o kadar güçlüdür ki uzayın eğimi sonsuz değere ulaşır.
İlke olarak her cisim kara deliğe dönüşebilir. Bunun gerçekleşmesi için, onu belirli bir boyutun altına inecek kadar sıkıştırmak, böylelikle çekim kuvvetinin ışığı dışarı bırakmayacak ölçüde güçlenmesini sağlamak yeterlidir. Dev gibi iki el sizi 10 üzeri -23 santimetreye getirecek kadar sıkıştırsaydı, ki bu atomun bir milyon milyar katı küçüklükte bir hacimdir, siz bile bir kara delik haline gelebilirdiniz. Dünya bir bilye haline gelecek kadar sıkıştırılsaydı kara deliğe dönüşürdü. Buna karşılık kara deliklere ender olarak rastlanır, çünkü cisimleri sıkıştırmak çok güçtür. Atomlarla molekülleri birbirine bağlayan ve bunları kristal ağ olarak düzenleyen elektromanyetik kuvvet, çok aşırı bir sıkıştırmaya var gücüyle karşı koyar. Kara deliklerin ortaya çıkabilmesi için bir yıldızın beş tane Güneş’in kütlesi kadar bir kütleye sahip olması gerekir. O durumda ışık artık dışarı kaçamaz.
Reklam
73 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.