Büyük Patlama ve Sonrası

Evrenin Yazgısı

Trinh Xuan Thuan

Quotes

See All
Güneş merkezli Evren kuramı insanın gururuna sert bir darbe vurdu. İnsan, Evren’deki hegemonik yerini yitiriyordu. Tanrı’nın en sevdiği yarattığı olmaktan çıkıyordu. Evren artık yalnızca onun için yaratılmamıştı.
Gece karanlıktır, çünkü evrende onu aydınlatacak kadar yıldız ve galaksi yoktur.
Reklam
Yıldızların kaderi
Bir yıldızın yazgısı, her şeyi yıkan çekim kuvvetinin sıkıştırıcı etkisine dayanma gücüne bağlıdır. Yıldızın hala “yakıtı” varsa, çekim kuvvetine karşı çıkan, merkezindeki çekirdeksel tepkimelerin oluşturduğu ışıma kuvvetidir. "Yakıtı" bittiği anda çekim kuvveti baskın çıkar ve yıldız parçalanır. Güneş'in kütlesinden 1,4 kez daha küçük kütlesi olan bir yıldızda elektronlar aşırı sıkıştırılmaya direnir ve yıldızın parçalanmasını yarıçapı 6.000 km ölçeğine geldiğinde engeller. Beyaz cüceye katılığını kazandıran elektronlardır. Güneş'in kütlesinin 1,4 ila 5 katı arasında kütleye sahip bir yıldız ise, kütlesinin gereğinden fazla olması yüzünden elektronlar gafil avlanır ve yıldız daha çabuk bir parçalanmaya uğrar. Bundan böyle direnç gösterme işini nötronlar yüklenir. Çok sıkıştırılmaya karşı onlar da direnir. Bunlar nötron yıldızının parçalanmasını, yarıçapı 10.000 km ölçeğine geldiğinde durdurur. Yıldız, beş Güneş'in kütlesinden daha büyük bir kütleye sahipse, elektronlar da, nötronlar da çekim kuvvetine dayanamaz. Yıldız parçalanarak kara deliğe dönüşür.
Büyülenmiş düşüncelerimizde Evren'in manzarası daha da güzel bir görünüme bürünüyor;gözümüzle gördüklerimiz,Urania'nın bize parmağıyla işte ettiği göklerde sonsuz gecenin içinde sessizce yol alan cansız kütleler değil;onlar yaşamın kendisi,sürekli kaçan,erişilmez ufuklara doğru uyumlu dalgalar halinde akıp giden sınırsız,evrensel,sonsuz yaşamın ta kendisi!Ne görkemli sonuçlar!Hayranlıkla izlenecek ne göz kamaştırıcı varlıklar!Kat edilecek ne eşsiz alanlar!İnsan aklının gerçekleştirdiği bu soylu ve dingin fetihlerde-bize kana ve gözyaşına mal olmamış,bizi Gerçek'in bilgisi,Güzel'in hayranlığı içinde yaşatan fetihlerde hayranlıkla izlenecek ne çok tablo var! Camiler Flammarion
Sayfa 1
Kara deliğin uzağında uzay "düz"dür, yani eğri değildir. Kara deliğin içindeyse çekim alanı o kadar güçlüdür ki uzayın eğimi sonsuz değere ulaşır.
Dünya yaklaşık olarak 2000 yıl boyunca evrenin merkezini oluşturdu. Polonyalı piskoposluk kurulu üyesi Nicolas Kopernik’in 1543’te göklerin hareketi hakkında başlıklı kitabının yayınlanması, yankıları bugün de devam eden entellektüel bir devrimin başlamasına neden oldu. Kopernik, dünyayı evrenin merkezinden alarak yerine güneşi koydu. Dünya, öteki gezegenler gibi, güneşin çevresine yıllık yolculuğunu yapmak üzere hareket etmeye başladı.
Sayfa 21 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Evren’in madde ve enerji içeriğinin envanterini yapmak onun geleceğini öngörmenin yollarından biridir. Ne var ki bu envanteri yapmak çok zordur, çünkü gözle görülmeyen çok sayıda madde vardır. Yıldızlarda ve galaksilerde ışıyan, görülebilir maddenin tümü, Evren’in toplam madde varlığının yalnızca %5’ini oluşturur. Gökfizikçiler, evreni oluşturan maddelerin %25,5’inin kara maddelerden oluştuğunu düşünüyor: %3,5 sıradan kara madde, yani protonlar, nöronlar ve elektronlar ve %22, yapısı hala bilinmeyen egzotik kara madde. Geriye kalan %74’lük bölüm, 1998’de keşfedilen, Evren’in genişlemesinin hızlanmasına yol açan gizemli bir kara enerjiden oluşmuştur. Bugün için, yapılan gözlemler Evren’in “düz” olduğunu gösteriyor. Genişlemesi, sonsuza kadar sürecek bir zamanın sonunda bitecek.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.