Evrim, bilimsel bir gerçektir
Mutasyon, rekombinasyon, gen akışı, izolasyon, random genetik drift ve doğal seleksiyon gibi çok sayıda faktör evrimde etkili olmaktadır.
Monofiletik teori
Abiyotik ortamlarda, amino asitlerin L-ve D izomerlerinin hemen hemen eşit oranlarda sentezlenmesine karşın, canlı sistemlerdeki protein sentezinde yalnızca L-izomerlerinin kullanılması, genetik kodun ve protein sentez mekanizmasının tüm canlılarda aynı olması gibi bulgular, canlıların ortak bir kökene sahip olduklarının da bir göstergesidir.
Sayfa 123Kitabı okudu
İlk karasal omurgalılar olan ve aynı zamanda dört bacağı bulunan kurbağa benzeri amfibiler, Devoniyenin sonuna doğru yuvarlak yüzgeçli balıklardan evrimleşmiştir.
Sayfa 143Kitabı okudu
Enslavementizm
Bazı karınca türleri diğer karınca türlerinin işçi bireylerini esir alır; bunu, ya işçi bireylerin çıkacağı pupaları kendi yuvalarına taşıyarak ya da saldırılan koloninin kraliçesini öldürüp buraya kendi kraliçelerini yerleştirerek gerçekleştirirler. Bazı likenlerde algler esir edilmiştir ve buradan bir daha kurtulma şansları yoktur. Mitokondriyum ve kloroplastlar da, bir milyar yıl önce ökaryotik hücreler tarafından esir alınmış aerobik ve fotosentetik bakterilerdir.
Sayfa 69 - Bir türe ait bireylerin, diğer bir türün bireylerini kendi amacı doğrultusunda kullandığında ortaya çıkan durum enslavementizm (esir alma) olarak isimlendirilir.Kitabı okudu
Bir popülasyonun ya da bir türün bireyleri arasındaki pek çok genetik farklılığın başlıca nedenleri mutasyon, rekombinasyon ve transpozisyon olaylarıdır.
Saçma sapan sorularla gelmeyin
Evrim, yeryüzündeki bitki ve hayvan türlerinde ortaya çıkan değişimlerin anlamını yorumlamaya çalışır.
Ortak bir atadan türemiş olan canlı türleri, başlangıçta birbirlerine oldukça benzerdir, fakat zamanla başka farklılıkların birikmesiyle birbirlerinden oldukça değişik özelliklere sahip olmuşlardır.
İnsanın Evriminde Yanılgılardan biri
Şempanzeler hominoid evriminin farklı bir hattını temsil etmekte olup insanla ortak bir atadan evrimleşmiştir. Diğer bir kavram yanılgısı, insanın atasal bir hominoidden direkt olarak Homo sapiens'e evrimleştiğinin sanılmasıdır. Zaman zaman, çeşitli hominid türleri bir arada bulunmuşlar fakat bunların hepsi değil, yalnızca bir hat/ soy Homo sapiens'in ortaya çıkmasına sebep olmuş, diğerlerinin soyu tükenmiştir. Hominidlerin farklı soyları, gelişen özelliklerin farklı kombinasyonlarını kazanmış ve bu arada çeşitli ilkel karakterlerini de muhafaza etmişlerdir.
Sayfa 182Kitabı okudu
Mutasyon, doğal seleksiyona alternatif değil, onun ham materyalidir.
İlk akciğerler de yuvarlak yüzgeçli balıkların bir grubunda (Dipnoi) gelişmiştir. Bu ilkel akciğerler, günümüz tetrapodlarında görülen ve aslında hava ile solunum yapabilen akciğerlere tedrici olarak dönüşmüştür.
Sayfa 165Kitabı okudu
İlk amniotlardan kısa bir süre sonra Synapsidler meydana gelmiştir. Synapsidler memelilerin ataları olup giderek memeli benzeri özellikler kazanmışlardır. İlk amniotlardan, ayrıca Diapsidler gelmiştir. Diapsidler, başlıca reptil (sürüngen) soyları olup bunlardan Permiyen ve Kretase devirlerinin dominant kara hayvanları meydana gelmiştir.
Sayfa 144Kitabı okudu
Moleküler filogenetik araştırmalar, hayvanların bir hücreli Choanoflagellatlara (Yakalı kamçılılara) çok daha yakın akraba olduğunu göstermiştir. Çok sayıda Choanoflagellat benzeri hücreye sahip olan Porifera (Süngerler) şubesi, metazoa (çok hücreliler) diye bilinen diğer hayvan gruplarının kardeş grubudur.
Sayfa 137Kitabı okudu
Amino asit sekans analizi yöntemiyle yakın akraba türler incelendiğinde, sitokrom-c molekülüne göre daha hızlı evrimleşen protein moleküllerinin çok daha yararlı olduğu anlaşılmıştır. Örneğin, 115 amino asitten meydana gelmiş olan karbonik anhidraz enziminin, insan ve diğer çeşitli primatlar arasındaki sekans benzerliklerine dayanarak yapılan diğer bir filogenetik ağaç örneği.
Transpozonlar
DNA üzerindeki regülatör (düzenleyici) ve operatör (işletici) lokuslar gibi kontrol bölgelerine ya da bu bölgelerin yakınına yerleştiklerinde gen ifadesini, transkripsiyonun zamanlamasını veya transkripsiyonun süresini etkileyerek yeni değişmelere yol açarlar.
Denge yok
Populasyonda mutasyon, allel frekansları sürekli olarak değiştirmektedir.
Resim