Evrim Teorisi hakkındaki kabullerin, Tanrı inancını nasıl etkilediğini veya etkileyip etkilemediğini bulmak, birçok zaman gerçekten zordur. Çünkü kişilerin Tanrı'nın varlığına veya yokluğuna dair inançları sırf canlıların dünyasından gelen verilerle değil, aynı zamanda psikolojik yapıları, varoluşsal sorunları, sosyo-politik yaklaşımları, şahsi tecrübeleri gibi birçok unsur ile de alakalıdır. Bunun örneklerinden birini Karl Marx ve Friedrich Engels ikilisinde gözlemleyebiliriz. Onlar, Darwin'in Evrim Teorisi'ni daha duymadan önce materyalist-ateist bir inancı benimsemişlerdi. Marx 1841 yılında yazdığı doktora tezinde ilkçağın en ünlü materyalistleri Demokritos ve Epikuros'u incelemişti. Daha bu eserinde
materyalist yaklaşımını ortaya koyuyordu. Darwin'in Evrim Teorisi'ni Marx ve Engels beğeniyle karşıladı,hatta Engels, Marx'ın sosyal dünyadaki teorisinin canlılar dünyasındaki karşılığının Darwin'in Evrim Teorisi olduğunu söyledi.
Sonuç olarak Engels ve Marx, kendilerinin sosyo-politik dünyada, Hegel'in felsefesine materyalist bir doğrultu vererek öngördükleri evrimsel sürecin, canlılar dünyasında da geçerli olduğunu söyleyen bir teoriyi severek kabul ettiler. Fakat onlar,
bu teori sebebi ile materyalist-ateist olmadılar; felsefelerinin
temelindeki "evrim” kavramının, canlılar dünyasında karşılığım görmeleri gibi sebeplerle bu teoriyi benimsediler. Sonuç olarak Marx ve Engels, Evrim Teorisi'nden hareketle ateizmi seçmediler. Bu tip nedensel ilişkileri tespit etmek de, şahısların inançları ve bu teoriye karşı tavırları arasındaki ilişkiyi
değerlendirirken önemlidir.