Sözler ve Alıntılar
Muhtemel sonum:
"Anlatılara göre ölüm sebebi, kütüphanesinde üst raflardan bir kitap almak üzere uzanırken kitaplarla dolu kitaplığın onun üzerine yıkılmış olmasıydı. Ölümü de bilgiye ulaşmaya çalıştığı bir anda gelmişti."
Sayfa 83Kitabı okudu
"Anaksimandros (MÖ 610-545) Thales'in öğrencisiydi. Canlı varlıkların zaman akışında dönüşüm geçirmiş olma ihtimalini göz önünde bulunduran ilk biyologdu."
Sayfa 21Kitabı okudu
"Darwin'e göre insanları farklı kılan şey onların ırkları değil kültürel farkları ve medeniyetti. Notlarına 'dünyadaki tüm insanlar kesinlikle ve nihayetinde aynı varlıklar' diye yazmıştı. Ama farklılık, toplumların gelişim düzeylerine göre ortaya çıkıyordu."
Bilim tarihini başlatan adam; Anaksimandros:
"Onun dünyanın uzayda askıda bulunan bir taş olduğu, altında da üstünde olduğu gibi aynı göğün bulunduğunu kavramış olması, çok üst düzeyde bir kavramsal sıçramaydı. Bu düşünceye sahip olabilmek için her şeyin görüldüğü ve algılandığı gibi olmayabileceğini düşünebilecek bir temel bakış açısına gerek vardı. Yirminci yüzyılın büyük bilim felsefecisi Karl Popper, Anaksimandros'un bu fikrine "Bütün düşünce tarihinin en yürekli, en devrimci ve en olağanüstü fikirlerinden biridir" demiştir."
Sayfa 24Kitabı okudu
"Aristoteles bir gözlemden yola çıkarak herhangi bir türün dişisinin, erkeğinden daha az sayıda dişe sahip olduğu yönünde bir genelleme yapmıştı. Bu genelleme yanlıştı. Yüzyıllar boyunca onun bu söylemi, olduğu gibi kabul gördü. Böyle bir iddia canlıların ağzını açıp dişlerini sayarak kolaylıkla yanlışlanabilecekken bu konuda bir tartışma olduğunda, doğrudan Aristoteles'in kitaplarına başvuruluyor ve yanlış bilgi yayılarak devam ediyordu."
Ne kadar şeker bir adam
"Lamarck'ın bir hayalperest, saplantılı, geri kafalı, içine kapanık ve eleştiriye gelmeyen biri olduğu ima ediliyor, diğer yandan müsrif olduğu, ailesini geçindirmeyi becerememiş olduğu ve yoksulluk içinde öldüğü vurgulanıyordu."
"Antik çağdan bu yana temel düşünce, hiçbir şeyin değişmediği ve değişemeyeceği şeklindeydi. Türlerin zaman içinde birbirine bir dönüşümü söz konusu olmadığından, bu veriler canlıların soylarının tükenmiş olduğunu göstermekteydi."