Zaman zaman içinde, kalbur saman içinde, cinler cirit oynarken eski hamam içinde; biz ne sağa baktık, ne sola; demir çarık, demir asa düştük yola. Var varanın, sür sürenin, baykuşu çoktur viranenin; derken efendimin ağası, bir ayağımı baldıranlara basmayım mı kıyıdır diye... Kuru idim, ıslandım; sel beni neyler! Islandım, kurudum yel beni neyler! Mangırım yok, pulum yok; el beni neyler! Dostu, düşmanı araladım, bedavadan bir kayık kiraladım. Fış fış kayıkçı, kış kış kayıkçı, kayıkçının küreği, akşama fincan böreği, sabaha bayram çöreği; yesem yesem doymasam, Kabe'ye gitsem gelmesem, zemzem ile yusalar, kına ile gömseler... Yok yok kayıkçı, aman çabuk kayıkçı, evde benim etim var; bir yaramaz kedim var, kedim eti yerse, anam beni döverse, vay başıma, hay başıma; neler geldi, neler geçti su talihsiz başıma...