Eğer bütün ıztırablarım bir ses bulsaydı,hiç şüphe yok ki bu kadar vahşi,bu kadar medrüm-giriz¹,bu kadar bedbaht² olur,ve ancak bu kadar me'yus ve muzlim³ olurdu. ¹insanlardan kaçan ²mutsuz ³umutsuz ve karanlık
Sayfa 106
Reklam
" Namus... Herkesin söylediği, fakat kimsenin rastgelmediği bir tür kuş olmalı..."
"Layık olan mutlu olur yahut Goethe'nin dediği gibi, layık olan kazanır ve kazanamayan layık değildir."
Bir anda çarpışan bakışlar...
Sayfa 207
Ah kadınlar,kadınlar,siz sade aşkınızla, sade fedakarlık yüceliğinizle,duygularınıza yenilmiş olarak büsbütün özlemle,ateşli ve pek mutlu yanarken,erkeklerin kalbinde ne çirkin,ne hain,ne yabancı ve ilgisiz hisler olduğunu bilseniz.
Reklam
Sevmeye gelince;O böyle sokaktan geçerken karşıdan görmekle erkek sevmeyi anlamıyordu.Bu ona,seveyim diye sevmek gibi geliyordu;sevmek için bilmeyerek sevmek,sonra farketmek gerekir diye düşünüyordu.
Sayfa 307
Kalbi ağlayacak kadar derin bir acı ile sızlıyordu.
“Ah bu çöl”Şimdi farzet ki Boğaziçi'nde,yahut mesela adalardayız.Deniz yok mu?En sıcak havalarda bile insana can verir.Serin,Mai,Latif.Halbuki burası duman, duman Külhan gibi.Sonra manzaranın mahdudiyeti,yek renkliliği...
Sayfa 16
Reklam
“Evet” dedi, “layık olan mesud olur; ya da Goethe’nin dediği gibi, ‘layık olan kazanır ve kazanamayan layık değildir. ’”
Artık burada yaşamaya ne sabır ve tahammülü,ne de kuvveti ve direnme gücü kalmamıştı.
Sayfa 164
Edebiyat
“Evet, her şey çürüyor; her şey.. İnsanlar da çürümeyecekler mi?”
Sayfa 157 - İş BankasıKitabı okudu
Evet, biliyordu ki dinginlik ve şiir ona ne kadar gerekliyse, ruhunda fırtınaya, karanlığa, gizemliliğe de öyle derin bir özleyiş vardı.
Seni ne kadar sevdiğimi başka kadınları gördüğüm zaman anlıyorum…. Sende bir şey var, öyle bir şey var ki hiç birinde rast gelmiyorum öyle bir şey ki, işte bütün endişelerim, senin yanında yok oluyor.